Kıyamete Koşuyoruz

ALLAH'IN VAADİ HAKTIR, DEĞİŞMEZ ŞÜPHESİZ.

 

Bugünler Kur'an-ı Kerimi defalarca hatmetmiş büyüklerimizden öğrendiğimize göre kıyamet alametlerinin büyüklerinin geldiği, görüldüğü günler. Bu günlerde ne kadar çok Allah'ı zikredersek, tövbe istigfar edersek o kadar kıyametin geciktirilmesine katkıda bulunmuş oluruz. Zira bir hadise göre yer yüzünde Allah diyenler tükenmedikçe kıyamet kopmayacak.

 

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kıyamet Allah Allah diyen bir kimsenin üzerine kopmayacaktır." (Müslim, İman 234, Tirmizî, Fiten 35)

 

Hadisin bir başka veçhinde: "Yeryüzünde Allah Allah diyen kaldıkça kıyamet kopmaz." buyrulmuştur.

 

Hadisi şerife göre kıyamete 90 yıl hatta daha az bir zaman kalmış olabilir. Dünyalıkların hesabına kitabına göre de dünyadaki doğal kaynakların  miktarları bu süreye göre gibi. Yani 90, 100 yıl kadar.

 

Misal; petrolün 40,50 yıl, kömürün 70,85 yıl ömrü olduğu hesaplanmış. Suyun seviyesi ise iniş çıkışlarla hepten korkutuyor. Kuraklık olursa, buzullar erirse, yokluk - kıtlık büyürse ne yapacaksınız, önce kendi canınızı düşüneceksiniz. Dolayısıyla yediğinizi, içtiğinizi paylaşan nüfusu azaltma yoluna gideceksiniz.

 

Örnek verelim:

 

Farzedelim dünya bir ev, evde yaşayanların sayısı ana-baba, dede, nine, çoluk -çocuk, torun torba derken 20-25 kişi... Eee, hadi diyelim paranız var ama çarşı pazarda satın alacağınız ürün miktarı azalmış. Eken yok, diken yok. Herkes hanım oluş, bey olmuş. Evdeki kalabalığa ne yedireceksiniz? Alabildiğiniz az ürünle ancak 5 kişi doyar ve sağlıklı yaşar. İşte o zaman o 5 kişinin kimler olduğuna karar vereceksiniz. Diğer 15 kişiyi, yani yaşlıyı, uyuşuğu bir şekil haneden yok edeceksiniz. 

 

Bunu yapmanın yolu da virüsler üretmek, hastalıklar icat etmek, yiyeceğe- içeceğe hormon aşılamak vs. şeklinde olacak, makinalı tüfekle durduk yerde tarayacak değilsiniz insanları ki, bir yandan dünya genelinde Müslüman alemine yönelik o da yapılmıyor değil. 

 

Velhasıl önce can felsefesi; canını düşünen cananı acımasızca harcayabiliyor. Sanırım bilim adamlarının yaptığı bu... Onlar biz gibi yattığı yerde telefonda sosyal ağlarda gezinip vakit öldürmüyor ki, okuyorlar, çalışıyorlar, durmadan bir şeyler üretip duruyorlar. Dünyanın sonunun geldiğini yıllar öncesinden biliyorlar. Kıyamet yaklaşıyor yaygarasıyla devlet yöneticileri de tedbir alma yoluna giriştiler. Hedeflerinde insan sayısını azaltarak, daha az doğal kaynak kullanımı sağlamak ve güya akılları sıra kıyametin süresini daha ileri bir tarihe atmaya çalışıyorlar.

 

Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (salllahu aleyhi ve sellem)'nın bu konuda en önemli hadisi şerifi şöyle: "Benim ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmeyecek.” (bk. el-Havi li'l-Fetavi, Suyuti, 2/248; Ruhul Beyan, Bursevi, (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, İlel, s, 89) buyurmuş.

 

Peygamberimiz bildiğimiz gibi son peygamber, kıyamet öncesi son uyarıcı, dikkate aldın aldın, alamadın yandın.

 

DEMEDİ DEMEYİN

 

Doğrusunu şüphesiz Allah bilir. Ama bizde Allah'ın bize verdiği akılla şöyle bir hesap yapabiliriz. Hazreti Muhammed Mustafa'ya (salllahu aleyhi ve sellem) Peygamberlik 40 yaşında geldiğine göre 611 yılında peygamber oluyor... 611+1500 yıl ilave edersek... 611+1500= Bu hesaba göre  kıyamet 2111 yılında kopuyor... Tabi ki de  bu hadisi şerifi sevgili peygamberim, peygamberliğinin hangi yılında söylediyse ona göre tam tarih değişir... Üç aşağı beş yukarı, tarihini tam bilmiyor olsak da, bu hadisi şerife göre 2020 itibari ile kıyamete 90 yıl kalmış görünüyor... Yani bizler televizyon izlerken gavur bunun hesabını yapıyor, kalan 90 yılda rahat etme uğruna tedbirini alıyor.

 

Bizim çocukluğumuzda da büyüklerimiz anlatırdı. Büyük alametler belirince kıyameti bekle diyerekten; onlar büyük alametleri sayarken binalar, zinalar çoğalacak diye izah ederlerdi. Deccal gelecek insanları devirecek derlerdi. Acaba bu virüsler deccalın öncüleri tarafından mı yayılıyor, olabilir mi, niye olmasın? Kur'an-ı Kerim okuyan bunlardan haberdar olur.

 

Diyeceğim şu ki büyük alametler daha görülmemiş olsa bile önümüzdeki 90 yılın içine yayılabilir. Yani "Ben ölür giderim hiç bir şey görmem benden sonrasına bana ne" diyemeyiz. Biz de torunlarımızın iyiliği için bugünden yarına iyi bir şeyler yapmalıyız. Bu iyiliklerin ne olabileceğini düşününce bulursunuz.

 

Ucundan bucağından da olsa bir şekil büyük alametlerin belirtilerini yaşıyoruz. Farkına varmasak da kıyamete hızla koşuyoruz. Dünyanın kaynakları tükeniyor, bunu bilim adamları hep söylüyor. Bugünden yarına gavur bir şekil tedbirini alıyor. Bizler nasıl tedbir alacağız, onu da başka akıllılara bırakalım. Biz sanal alemimizde vakit tüketerek avunup duralım. Öyle yapmıyor muyuz, herkes akıllı telefon elinde, kendi iç aleminde... Bari Allah demeyi unutmayalım, zira "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kıyamet Allah Allah diyen bir kimsenin üzerine kopmayacaktır." (Müslim, İman 234, Tirmizî, Fiten 35) 

 

Allah diyenlerimiz tükenmez umuduyla... "Tükenmez merak etme" demeyin. Akşamdan sabaha neler oluyor. Şu bir küsur yıl içinde dünya düzeninin korona konmasıyla böyle değişeceğini bizlerden kim bilebilirdi? Havaya bile hasret bırakılır olduk.

 

Hasılı diyorum ki kıyamet düzlüğüne girilmiş gibi, malum öyle bir günde bam güm kopmuyor kıyamet. Bu bir süreç, nasıl ki dünyanın var olma süreci olduğu gibi, yok olmanın da bir vakti saati var. Bu gidişata göre süreç giderek yakınlaşıyor. İlk büyük alametlerden birinin, Müslümanların sürekli azalıp kaybolacağına, kafirlerin çoğalıp, Müslümanlara nefes aldırmayacağına dünyanın şahit olacağını bildirmiş büyük İslam alimleri, günümüzde görüldüğü gibi...

 

Ayfer AYTAÇ

ayferaytac.com