Kıymayın Beyler.

Atatürk emeneti Türk Hava Kurumu'nun bir Şubesinin Yönetim ve Denetleme Kurulu, hep birlikte istifa etmiş. Konuyu bana gelen bir mektuptan öğrendim.

Tüm yöneticilerinin istifa ettiği bu şube, hiç de öyle sıradan bir şube değil. Gerek havacılık etkinlikleri, gerekse kuruma yararlılık açısından bakıldığında, pek çok şubeyi fersah fersah geride bırakan, çalışkanlıları ile örnek olabilecek nitelikte bir şube.

Havacılık adına tek bir etkinliği olmayan, THK geçmişi bir yılı geçmeyen Şube Başkanları; Genel Yönetim Kurulu Üyeliğine atanırken, son bir yıl içinde; 3 Yamaç Paraşütü Kursu, 3 sergi, Sayısız Model Uçak Başlangıç Kursu düzenleyen, tek bir örneği dahi olmayan internet sayfasını hazırlayıp Türk Ulusu'na armağan eden ve ilinde bulunan havaalanını pek çok amatör havacının kullanımına açık tutan bir şubenin tüm yönetim ve denetim kurulu üyeleri aynı anda istifa ediyor...

İlginç değil mi?

Aldığım mektubun kimi bölümlerini sizlerle de paylaşmak istedim. Bir de O onurlu yöneticilerin hazırladıkları internet sayfasını...

Öncelikle O sayfanın linkini vermek istiyorum. Bir ziyaret edin. Gerçek kurumcu, havacı ve inançlı insanların hazırladıkları o sayfaları görün...

Bu arada, unutmadan; Bu şubeden hiç bir delege, benim de aday olduğum son Genel Kurul'da beni desteklemedi. Hatta listeme girmek için aracılar koyan bir delege, son dakikada listemde olmak istemediğini deklere edenlerdendi...

antalya.thk.org.tr

"Fazla sözü uzatmadan konuya girsem iyi olacak. sayman yardımcısı olarak bir elemanın işe alım kararımız vardı ve resmi olarak merkeze bildirmiştik. Onun hakkında cevabi yazıyı beklerken, damdan düşer gibi eleman alımı gerçekleştirmeye kalkıştılar.
Şöyleki;
31 Mayıs günü 14:30 gibi saymana telefon ediyorlar, şu isimli kişi işe alınacak diye (O saatte başkan dahil yönetim kurulunun 4 üyesi şubede)
16:00 gibi çocuk ailesi ile birlikte şubeye geliyor
Başkan merkezde yetkili biri ile görüşerek, bu işin yanlış olduğunu ve yönetim kurulunun istifalarının masasında olduğunu ifade ediyor.
17:30 gibi işe başlama faksı geliyor.
Bizlerde Yönetim ve Denetim olarak hepimiz, bu olay karşısında istifa ediyoruz.
Kısaca yönetmeliklerde de belirtildiği üzere işe alım için şube yönetim kurulunun kararı olması gerekmekte, buna rağmen işe almaya kalkıyorlar, resmi, ıslak imzalı belge yaklaşık 10 gün sonra geliyor ve ekinde eksik belgeler listesi var, ilk maddesi ynt krl kararı isteniyor. Bunlar, ya ne yaptıklarını bilmiyor, yada kendi yönetmeliklerini hiç okumamışlar..."

"Bu şartlar altında, artık kuruma faydalı olamayacağımızı düşündüğümüz ve bu durumu kabullenemediğimiz için istifa ettik.
Şubelere yazı gönderiyorlar, fitre de şube, kulüp ve genç kanatlar üyeleri ile akrabalarının gönüllülük esasına göre ücretsiz çalıştırılması talimatı veriliyor. Ama kendisi eşini dostunu kuruma maaşlı olarak işe alıyor. Bu durumda, bizler, çevremizdekilere gelin ücretsiz çalışın diyemeyiz. Çünkü, şubede ücretli bir iş imkanı doğduğunda nitelikler eşit olduğu takdirde şubeye katkısı olan en verimli vede çalışkan kişiyi almak isteriz..."

İşin özüne gelince, sizinde yıllarca yaşadığınız gibi fedakarca çaba gösterirken, herkesin "ne yapıyorsun" sorusuna, THK'deyiz deyince, "kaç para maaş alıyorsun" sorusuna muhatap oluyorduk, herhangi bir ücret yok, çay ısmarlıyorlar deyince, insanların tuhaf bakışlarına maruz kalıyorduk. Buna rağmen, kurum için çabalayan bizlerin, bir eleman alımı için dahi söz hakkımız elimizden alınıyor..."

"Yapıp deklare etmediğimiz, yapmayı planladığımız ve öngörüşmeleri yapılmış çalışmalarımız vardı. Ama, tüm bunlar, bu yönetimle yapılacak işler değilmiş. Yaptığımız tüm çalışmaları, “Atamızın emaneti” duygusu ve düşüncesi ile yaptık.
Ama, bu yönetim Emaneti eş-dost yuvasına döndürüyor.

Not: bize gönderilen sayman yardımcısının kardeşi bir süre önce Ankara Yenimahalle şubesine sayman olarak alınmış."

Değerli havacı dostlarım, ben bu yazımı üyesi olduğum tüm sitelerde paylaşacağım. Facebook sayfalarında pek çok şeyi paylaşıyoruz ya!.. Haydi bunu da paylaşalım. Bakalım kaç değerli havacı dostum bunu paylaşabilecek...

Söyleyecek söz var mı?

Son bir söz; Kıymayın Beyler...