Kızıl sarı mevsim sonbahar ( Hayat Devingendir)

Hayatın rengi hangisidir ? Bilen var mı ! Elbette her renkte hayat vardır. Sarı hayatın solgunluğuna uyarıdır. Ama ümit kaynağı taşır. Sararan yapraklar, solan hasta benizler yaşayanlara hüznü hatırlatır. Biten aşklar, uzayan hasretler solgun, sarı renkli yaprakların iradesiz savrulmasında sembolleşir.

Canlılar hep hayat evresi içinde döner dururlar, dış etkenler engellemedikçe hep çoğalmaya kurgulanmıştır. Yaşamın mucizesi, her yeniden doğuş yeni bir kimlikle görünen yaşama merhaba demektedir. Aslında bizim sonlanma gibi hissettiğimiz sonbahar görünümü, biyolojik yaşamın fizyo-biyolojik aktivitasyonunun yorgunluğu ile kendini yenileme çabasıdır. Kendi varlığını büyütüp geliştirirken yaşam emniyeti olarak siğortasını temin için meyvelerde ki tohumları toprağa dökerek neslini garantiye almaktadır.

Bütün canlılar da öyledir, yaşamın nimetlerinden fayda temin ederken yaşamın (neslin) devamı için üremeyi sürdürmeye çalışırlar. Bu yaratılış fıtratıdır. Her ömrü biten yaşam dönemecinin bu bölümünde üreme fizyolojisi gösterir. İşte öyle değilmi ki bu özelliğimizin ürünü olan aşkların da solgunlaşmasını sonbahar tasvir ediyor. Aşkın derinliklerinde de üreme içgüdüsü vardır. Ağaçların aşk ürünlerini taşımaları için tohumlarını sayısız çeşitlilikteki tat, renk ve şekilde doğaya sunmaktadır.

İnsanların aşkı daha özel, başkalerını aracı kılmadan doğrudan eşe yönelme vardır. Yeni jenarasyon daha kendi hayatta iken yaşama hazırlamanın göreviyle donatılmıştır. Bu donanım sona doğru vazife olduğu kadar, başlangıçtan önceye yayılarak, aşk serüveni ile romantik dünyalara, duygu ve düşünce, haz ve mutluluk özelliği edinmiştir.

Bu düşünce dünyamızın zenginliğidir ki sonbaharları renkleriyle, dönüşümüyle çevresel görünümüyle bizlere gerçekle hayali içiçe koyarak yaşayışımızın farkına varıyoruz. Düşünmeye gerek mi var, Sonbahar her yerde yaşanıyor. Sabahın berrak havasında sokağa doğru adım attığımızda veya sitenin payzaj formları arasındaki altın renkli her çeşit yaprakların kaçışırcasına gittikleri yeri kestiremeyen uçarcasına savrulmaları yok mu ! Gel de bu görültüleri tasvir et. Yeşil çimler üstünde, kaldırım, refüj diplarindeki gâzellerin (yaprakların) görüntüsünden, yürürken çıkardığı seslerden, daha güzel doğa yansıması nasıl olur.

Ben çöpçülerin, bahçıvanların sarı yaprak örtüsünü süpürmelerini hiç sevmem. İçine yabancı çöp atmadan sokakları doldurmuş turuncu sarı çınar, akçaağaç, dışbudak atkestanesi ve daha sayamadığımız kadar ağaç türlerinin yaprakları eksoz dumanlarını kapatarak araba arkasındaki havadaki danslarının farkına vardınız mı?

Sarı saçlara dokunarak geçen sarı yapraklar kendini taşıyan rüzgarla birlikte saçları dağıtsa da hoş bir karmaşımdır. Manzaralı bir köşede, açık alanda bir tükselti de denizden esen bir rüzgarın önünde dağılan saçlar, kimi rahatsız eder. Kayın ormanının bakır yaprakları arasından esen rüzgarın tılsımına kapılan yapraklar akşam guruba dağru rüzgarın önünda uçarken, sanki alev almış ağaçlar bu senfoniye yapraklarını bırakmak için yarışırlar. Güneşin, kocaman, ufuktaki kızıllığı, saçların esintiyle dansı sarıya boyanmış ormanın ufkunda birleşirken hele bir de hayat iksiri su kenarıysa işte herşey orada sarmaş dolaş karışımla aşk ve doğa birleşir.

Bu özlemin hasretlik türküleri de bu renk ve ortamda hülyalar yaratır. Biten sevdalar hayal de olsa yeniden yaşanır. düşüncelerimiz ufukları aşarak güneşle birlikte sonsuzlaşır. Bu çok ince bir duygudur, kayın ormanında akan deredeki sarı yapraklara tutunup yol alan kelebek (helikopter böceği) veya yeşil kurbağa ya da kendinizi yaprak kapatmış Yedigöller'de sekerek koşar sanırsınız. Ağaçlarda başlayan kızıllık sarararak toğrağa doğru iner. Siz hiç yayvan yapraklı kayın ormanında sonbaharı yaşamadınız mı ? işte o yaprağından soyunan ağaçlar sarı yapraklarını yere sermişlerdir. Sanki yaprak tepecikleri ve düzlükleri olarak önünüzde harmanlanır. İster hayallerinizi kovalayın ya da sevgilinizle birlikte kovalamaca oynayın, yarım metre yaprak, yerde toprak zaten kayıp, arasan da yok, humus yol vermez. Düşsenizde esnektir; yaprak kaplı zemin güneşin girdiği yerlerde yeşil renkler karışır kızıl yapraklara. Buralarda uzmanları mantar toplar,

Bu mevsim torosların sedir ormanları da cömertleşir. Koca katran ağaçları (sedir) altında beyaz mantarlar toprakla birlikte yükselir. Ama mantarlar da hayatın her adımı gibi içinde acı ve zehiri de saklar. Ama siz önünüze bakarak
ormanlar da yinede her zaman coşarak gezebilirsiniz. Fakat romantizmi yakalamak için sonbaharı kaçırmayın. Hemde en yakınınızdan; yolboyları, şarampollerin, kasislerin duru yağmur suları trafiği rahatsız etse de kırsal alanlarda ki rüzgarda hafif dalgalanan üzerinden uçuşan yapraklara öpücük konduran su gölcükleri bulutları içinde yansıtırken koca çınarların üstünü örttüğü bulvarın sağanak serpintilerine yakalanmak, sinirlendirse de hoş görüntüler sergiler.

Yeniden doğuşa hazırlık olan sonbahar, ilkbahara göre daha romantiktir. Literatürü bir karıştırın, göreceksiniz sonbahar daha çok ilham vermiş. Sonbaharın tohumu olmasa ilkbaharın taze renkleri kır çiçekleri nerden canlanacak. Yazın savrulan günlük yaşam, kışın soğuğuna sonbaharda ki hazırlıkla başlanır. Aile de kendi bireyleri ile daha sıkı samimiyetin ve birlikteliğin sıcaklığında yaşamaya bu mevsimde yönelir.

nariçi.16.10.07