Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '12

 
Kategori
Deneme
 

Kızınıza mektup var...

Kızınıza mektup var...
 

Sevgili kızıma,

                                                                                                                                              25.05.2012

Hayatım boyunca bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Doğru bilgileri doğru zamanda aldım mı bilmiyorum? Şu anda bütün kimliklerimi bırakıp yazan ve okuyan bir kişi olarak beni görmeni istiyorum. Hep ilişkiler üzerine yazılar yazdım, sohbetler yaptım. İlişkiler deyince kadın-erkek ilişkileri âdemden-havadan beri gelen uzun bir süreç.  Bunun üzerine birçok kitap kaleme alınmış. Bu iki farklı insanı anlamak ve karşılıklı iyi bir diyalog kurup, mutlu olmak temeline dayalı çıkmış çoğu. Erkekler Mars’tan kadınlar Venüs’ten dendi. Hatta erkekleri elde etmenin, kadınları elde etmenin 1001 yolu bile çıktı. Nafile…

Kız çocuklarının küçükken; özellikle annesi sürekli evcilik oyununa yönlendirip, erkeğin egemenliğine boyun eğen, sen kızsın kızlığını bil, kibar, narin bir model olarak yetiştirildiğini fark ettim. İlerde kendisini seven bir erkeğe tüm benliğini açan, gizli, saklı hiç bir şeyi kalmayan ve fizyolojisini, psikolojisini bilen bir erkeğin sürekli ilgisiyle beslenen zavallı köle haline dönüştüğünü gördüm…

Eşin ya da sevgilinle paylaştığın şeyler ruhunun derinliklerindeki sarılmamış yaraları içeriyorsa bil ki, sevgilin senin psikoloğun değildir. O seni dinler ve sonrasında türlü yorumlarla canını sıkan bir kişi daha eklenir, önceki sıkıntılarına.

Hobisi, uğraşları, mesleği olmayan kızlar, kadınlar dünyalarını erkeğe göre düzenliyor. Erkek kendine iyi kötü bazı uğraşlar buluyor ve tabi onların tek eşli olmadığını da düşünüyorum. (istisnalar hariç) Kadın erkeği sevgisiyle boğduğunun farkına varmadan yavaş yavaş kaybediyor. Şöyle düşün; gidip gezdiğin bir yerin bütün ayrıntıları sana bir rehber tarafından anlatılırsa senin artık zaman harcamana gerek kalmaz. Hemen keşfeder,  kullanır, sonra da bıkarsın.

Seven bir erkeğin hayatına girmesi güzeldir. Onu gereksiz yere her gün sularsan gün gelir yapraklarının çürüdüğünü, çiçek açmadığını görürüsün.

Bir insanın kadın olsun erkek olsun sevilip, sayılması için, öncelikle kendini sevmesi ve saymasının lazım geldiğini sakın unutma.  Kendinle yüzleş, geçmişteki tüm gereksiz duyguları boşalt. Pencereni aç ve içeriye temiz hava kirsin. Değiştir kirli çarşafları,  eve yeni bir şekil ver. Masana güller koy. Kimse almasa da kendin al. Yüzündeki tebessüm eden küçük kıza bir ‘ merhaba ‘de. Onu sev. Saçlarını okşa ve onun bu dünya da ne denli değerli olduğunu söyle.

Sahip olduğun şeyleri kendini heder edercesine elinde tutmaya çalışma. Hak eden değeri olan insanları önemse. Şunu unutma ki, hayatının merkezine birilerini koyup kendini geri plana atma. Sonra egolar öne geçip duygularını tırpanlayabilir.

Belki de ben bu söylediklerimi yapamadım.  Çok geç öğrendim, bebeğim.

 Mutlu olmanı çok isteyen bir yürek.  Ki, anne yüreği…

belginturan@gmail.com

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..