KKTC - Yavruvatan - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

14 Mayıs 2010 Cuma;

-Bir kac ay oncesinden Pegasus'un bir kampanyasından aldığımz 49 tl'lik biletlerle Başar'la Kıbrıs'a gitmeye karar verdik.. Aslında bu geziye diğer iki arkadaşımız Mehmet ve Tuğçin'de geleceklerdi, , hatta bilet bile aldılar ancak sonradan gelmemeye karar verdiler.. İyi de oldu, , hem onlar masraftan kurtuldular, , hem biz iki erkek burnunun dikine tatilin sonuna kadar tadını çıkardık :)

-14 Mayıs çalıştığım Kadifeteks'te son iş gunumdu aynı zamanda.. Saat 16:00 sularında herkesle vedalaşarak 2 bucuk yılımı verdigim şirketimden ayrıldım.. Biraz buruk başladı o yuzden gezim.. Ancak biletler aylar oncesinden alınmıstı ve tevafuk mudur, , yoksa bizzat denk getirme midir bilmiyorum, , işten çıktığım gun Kıbrıs'a kafa dağıtmaya gidiyorum :)

- Eve uğradıktan sonra 21.30 da Sabiha Gökçen'den kalkacak olan uçağa yetişmek için Kurtköye yola çıktım.. 20:15 gibi Atlantiste oldum ve 1 saat kala havaalanında olduk.. Daha önceden check-in yaptığımız için beklemedik çok fazla.. Kuzey Kıbrıs'a T.C. Kimliği ile gidiliyor.. Pasaport'a falan gerek yok.. Ben giderken de zaten Pasaportum yoktu bile.. Havaalanında da herhangi bir sıradışı uygulama yok, , normal bir Türk şehrine gider gibi gidebiliyorsunuz Kıbrıs'a.. Tek yapılması gereken gidiş yolunu seçmek :) Pegasus sağolsun..

-23.30 da uçağım Lefkoşa-Ercan havaalanına indi.. Yine İstanbuldayken ayarladığım kiralık otomobil, yanında şofor ile bizi havaalanında bekliyodu.. Bir form doldurduk, iletişim bilgilerini aldık ve artık arabamız vardı :) Kıbrıs'ta trafik sağdan akıyor, , direksiyonlar da sağ tarafta.. Başar'ın arabaya alışması uzun surmedi, , gerçi son gune kadar geyik konumuz oldu bu ama yine de kazasız belasız atlattık :)

-Arabayı aldıktan sonra Lefkoşe'de oyalanmadık.. Planlar gereği önce doğru Girne'ye, Kuzey'e yollandık.. Araba kiralamak isteyenlere tavsiyem bol bol gezin.. Çunku Kıbrısta benzin Türkiyenin tam yarı fiyatı.. Girne'ye geldigimizde özellikle ben iyice acıkmıştım.. Bir çorbacı bulup çorbalarımızı içtik oturduk ve ilk şoku atlattığımız andı bu.. Artık Kıbrıstaydık ve gezi başlamıştı :) Batıya dogru surduk ve Karaoğlanoğlu şehitliğine yakın bir koya çektik arabayı.. Akdeniz önümüzde uzanırken tam karşımızda Türkiye'yi hayal ettik ve o geceyi o koyda arabada geçirdik.. ( Foto- 1 ve Foto-2)

15 Mayıs 2010 Ctesi;

-Guneş'in ve sıcağın etkisiyle sabah 7.30 gibi uyandık.. kahvaltılık bir şeyler aldık ve Batıya Çıkartma Koyu'na gittik, , 1074 askeri harekatında askerlerimizin çıktığı sahili ve buradaki anıtı ziyaret ettik, , burada marketten aldığımız kahvaltılıkların anasını ağlattık :) Sonra şehitliği gezdik ve bol bol dua ettik..

-Daha sonra Girne'nin merkezine girmeye karar verdik ve arabayı Girne kalesinin hemen yanına parkettik.. Kale hemen sahilde çarşı da kalenin yanında.. ufak bir çarşısı var zaten Girne'nin.. ama çok temiz ve yeşil bir şehir.. Kaledeyken Başar'ın bir arkadaşı orda oldugumuzu ogrenmis ve başar ile irtibata geçti.. Kaledeyken buluştuk ve Bellapais'e goturdu bizi.. Tum şehri tepeden goren bir manastır.. Manastır'ın duvarlarındaki kocaman kertenkeleler dikkat çekiyor.. Daha sonra da kanatçı Haydar'da patlayana kadar yemek yedik.. Gürkan sağolsun.. Yemekten sonra da Gürkan'ın çalıştığı ve tüm Kıbrıs'ın ilk ve tek 7 yıldızlı otelinin inşaatına gittik.. buyuk oranda bitmiş otel, , bir kaç duzenleme kalmış.. Kumarhanesinin buyukluğu beni çok şaşırtıyor.. Başar balayını burada yapabilir miyim diye şoyle bir kafasından geçiriyor :)

-Akşam saatlerine doğru Karpaz'a gitmek uzere yola çıktık.. Yol boyu koylar acaip oluşumlarla doluydu.. Peribacaları , oyulmuş kalkerli kayalar.. Ancak butun karpaz yarımadasında dogru durust bir yerleşim yok.. Eldeğmemiş bir coğrafya.. Karpaz'ın en ucuna, , Dipkarpaza kadar gitmedik, , hava kararıyordu ve Magosa'ya dogru donduk..

-Bir iki saat sonra Magosa'ya vardığımızda ilk işimiz Doğu Akdeniz Ün. girmek oldu.. Bahar şenliklerinin son gunu oldugunu ogrendik ve Volkan Konak konserini izledik :) Sen Türkiye'den kalk Kıbrıs'a git, , Volkan Konak'ın konserine katıl.. severim kendisini.. Şenlik alanında yemek falan yedik, , bir şeyler sorduğumuz insanların Kıbrıs şivesi hoşumuza gitti :) Kıprıstann geldiin :)

-Gece 3 gibi bulduğumuz bir ağaçlık araziye çektik arabayı ve yine ısdırap başladı :)

16 Mayıs 2010 Pazar ;

Kıbrıs gezimizin son gunu.. en dolu gunu oldu..

- Maraş'ı ve yıkık otelleri gorduk, , Magosa'da Katedral'den çevrilme Lala Mustafa Paşa Camii'ni gezdik, , ve Kıbrıs'a gelinir de denize girilmez mi diye duşunup kendimizi Ortadoğu istikametinde Akdeniz'in berrak sularına bıraktık :)

-Magosa'da yemegimizi yedikten sonra artık başkente, Lefkoşaya gitmenin vakti gelmişti.. Zaten gece 23:00 te Ercan'dan istanbula ucus vardı ve Lefkoşa'da olmamız gerekiyodu.. Lefkoşa yolunda onumuze cıkan kilise ve anıtmezarda durduk.. Araba kiralamanın en guzel yanı da buydu sanırsam.. İstedigin zaman dur, istedigin zaman kalk :)

-Lefkoşaya geldigimizde aracı bir yere bırakıp yuruyerek gezmeye karar verdik.. Çarşı, Selimiye cami, Sınır kapısı, Cumhurbaşkanlığı köşkü ve güzel bir mahalle gezdik.. Selimiye camiinin yanındayken kurulmuş tv de Bursaspor'un ve Fenerbahçenin maçlarına denk geldik.. Daha sonra gece sonunda Bursa'nın şampiyonluğuna şahit olduk :) bu da bana ayrı keyif verdi..

-Havaalanına geldiğimizde arabayı teslim ettik sağ salim :) rötar nedeniyle de gece 01.10 da kalkı ucagımız.. yattığım zaman saatin 03 oldugunu ve başımın çok fena ağrıdığını hatırlıyorum..

-Kıbrıs genel anlamda ucuz bir ulke.. öyle uçuk bir şeyle karşılaşmadım.. müze girişleri, yemekler, ulaşım.. hep ucuz..

Minibus otobus gibi kavramlar pek yok, , ulaşım taxilerle sağlanıyo.. Mercedes pek çok taxi gorduk.. Yollarda dilenciler, , ışıklarda cam silen çocuklar yok.. Onlarca çeşit çiçek var yollarda dağlarda.. Ayrıca Beşparmak dağlarındaki devasa Türkiye ve Kuzey Kıbrıs bayrakları da çok guzel :) biz uzaktan gorebildik, , rumlarda uzaktan gorup sinir olurlarmış.. beter olsunlar :)