Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

07 Mayıs '19

 
Kategori
Ramazan
 

Komşum Aç mıdır Tok mudur

RAMAZANIN HEYECANI KALMADI YÜREKLERDE
 
On bir ayın sultanı Ramazan ayına yeni başladık. Dün, bugün derken ilk gün oruçları biraz yorucu oluyor, vücut henüz 11 ay boyunca yeme içmeden sonra gelen bu haşmetli aç kalan misafire alışma aşamasında.
 
Halkımız günlük hengameler içinde hayatını sürdürürken bir yandan da orucun verdiği yarı mahmurlukla yine her zamanki geçim gayretlerini devam ettirme çabasında. Kimi işsizlik derdinde, kimileri de işi gücü yolunda. Çevremdeki çoğunluk tutuyor orucunu, kılıyor namazını. 
 
Bu vatandaşlarımızın haricinde “Oruç bana ağır geliyor, sinirlerim yıpranıyor. Ben böyle oruç tutmadan rahatım” diyenlerde mevcut. Onlar anladığım kadarıyla oruç tutmanın anlamını tam kavrayamamış olanlar. Oruç tutarak nefsiyle mücadele etmesi gerektiğini, sabrı ve sebatı öğrenmeyi bilmiyorlar. Ve aç kalmak için değil, anlamına vâkıf olarak oruç tutmanın sonunda Cenâb-ı Mevlâ'nın mükafatına ereceğinden habersiz nicelerimiz... 
 
Bu hepsi bizden olan, bizim aramızda yaşayan insanlarımızın bazılarıyla konuştum, onlara özellikle ramazan ayında komşularıyla ne kadar ilgili olduklarını sordum ve yaptığım bu röportajdan edindiğim izlenimler şöyle:
 
Gıda pazarlamacısı İsmail Yayla: 
-“Köyden kente gelişte ki bocalamanın ağırlığıyla komşuluk ilişkileri kuramadık. Dolayısıyla evimle işim arasındaki mesafeyi koşuşturmakla geçiriyorum ve komşularımın yüzünü bile görmüyorum. Bu yüzden de komşum aç mıdır, tok mudur bilemiyorum.”
 
Köylerde yaşanan komşuluk ilişkilerinin şehirlerde mümkün olmadığını, şehirde kentleşmenin insanlarda yarattığı soğukluk ve resmiyete ayak uydurma telaşında olan insanların, kendilerinden başkasıyla tanışma ve görüşmede zorluklar yaşandığı vurgulanıyor İsmail beyin anlatımlarında.
 
Mesleği şoförlük olan Ahmet Çelik te, Ramazan ayına ve komşularına yönelik yaptığı anlatımlarda hayat zorluğuna değindi:
-“Ramazan geldi, hoş geldi sefa geldi de. Bizim gibi dar gelirlilere ağır geldi. Ben ayda altı gün evimde kalıyorum. Geri günler dağda bayırda, uzun yollarda şoförüm. Kellem koltuğumda direksiyon kullanırken evimde çoluğu çocuğu düşünemez haldeyim. Komşu ne yapıyormuş nasılmış, onu da hükümet düşünsün. Hükümet herkese dengeli bir zam yapar, herkes de kimseye muhtaçlık duymadan yaşar gider. Bu hükumetin yapacağı iş, bizi aşar.” diyor Ahmet bey ve hükümetin ilgililerinden önce fakiri fukarayı gözetmesini istiyor. "Ama bu istek para ve bakliyat yardımı yaparak olmamalı." diyor ve ekliyor:
-“İnsanlara balık tutmayı öğretsinler, kokmuş balık verip hazırı tüketmeyi değil. Çinliler bile zoru aştı. Yaptıkları işlere Amerika bile şaştı. Biz hale komşum aç mı, ekmeğimi onunla paylaşayım mı, derdindeyiz. Niye paylaşayım kardeşim ben gece gündüz çalışırken, komşun pembe dizi seyredecek. Ben kazandığımı ona da vereceğim. Yok öyle yağma. Komşum açsa aç, benim derdim değil. Ben evime geldim mi yatarım, komşumla falan ilgilenmem. İlgilenecek olsam zaten batarım. Bizim mahallede çok fakir var. Kapı önünde oturup onun bunun getireceğini bekleyen, sonra geleni alıp yerken ekranda şarkıcı dinleyip göbek atan kadınlar var. Bunlar bana yanlış geliyor ve ben komşularımla hiç ilgilenmiyorum, ilgilenmem de.”
 
Zeki Öngül adlı bir hemşehrimiz de İlgililerden özellikle fakir ve muhtaç insanlara en azından ramazan ayı hürmetine yardım edilmesini canı gönülden diledi.  Zeki Öngül; Allah’ın kendine verdiği rızka şükrederek, elindeki kalan imkân ölçüsünde komşularıyla ve dar gelirli akrabalarıyla paylaşım yoluna gittiğini söyleyerek, devamında şöyle diyor:
-"Şehirlerde komşuluk ilişkileri hiç yok, adamsendeciliği yıkabilirsek komşumuzun mağduriyetini ortadan kaldırabiliriz. Biz insanlar çevremizdeki insanlara duyarsızlaştıkça, ramazan ayının eski tadı ve heyecanı da yüreklerimizden giderek yok oluyor. Rutin bir alışkanlığa dönüşüyor kimimiz için, kimimiz içinse artık oruç tutmak bile ağır bir yük görülüyor." 
 
Vah ki ne vah! İnsanlığımızı unutursak, her güzellikleri unutacağız demektir. Tıpkı eskide kalan ve kalabalık akrabalarla yenilen o güzelim iftar sofralarını ve sıklıkla komşularımıza hatır sormaları unuttuğumuz gibi…
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..