- Kategori
- Kitap
Kömür kokusu çıkıyor

Kömür karası değildi, alın teriydi, alın yazısıydı, kimi zaman acının kendisi kimi zaman buruk bir gülümsemenin izi...
Genç bir üniversite öğrencisi olan Reyhan Yıldırım'ın kaleminden, Uğur Tuna Yayınları'ndan Eylül ayında çıkması planlanan kitapta; Soma ve Karaman'da yaşanan maden faciaları kömür kokusuna karışmış acıları ve geride kalan yetim çocukların duyguları anlatılmış.
Genç yazar; bir yılı geçmiş unutulmaya yüz tutmuş Soma'yı ve Karaman 'ı yeniden hatırlara getirmek için kaleme aldığı kitapta kendini geride kalan yetimlerin yerine koymaya çalışıp acılarına "ses" olmak için kalemine sarılmış, yüreğinin yetmediği yerlerde olmuş:
''Acıyı yaşamak çok zor, yazmak da zor"
Kelimeler kifayetsiz kalır,
Acıyı anlatmak için..
Acının tarifini kim verebilir?
Ancak yaşayan bilir.
Soma; yangın yeriydi. Tarih 13 Mayıs 2014 ve Soma ölüm kokuyordu. Kelimelerle anlatılamazdı bazı acılar. Yürek yetmez dil lâl olurdu. 301 maden işçisi şehit oldu. Vardiya değişimi sırasında; çıkan yangın yürekleri yaktı. 301 şehit vardı, 70 milyon yaralı ve yüzlerce yetim...
Ve Karaman ;Soma"nın yaraları henüz sarılamamışken bir acı haber de Karaman Ermenek'ten geldi . Yine maden ocağı yine facia acısı . Anne yüreği dayanamadı acıya elleriyle kazıdı toprağı oğluna ulaşmak için...
Yüzlerce çocuk yetim kalmıştı artık . Kimi daha kundakta ne olduğunun farkında bile değil , kimi daha doğmamış bir çocuk, kimi kömür kokusuna sarılmış ciğerlerinde acıyı hisseden..Göz yaşları sel oluyor, ateş düştüğü yeri yakıyor.
Babalar gününde kime sarılıp "babalar günün kutlu olsun babacığım " diyecekler?
Bayramda kimin elini öpecekler ? "baba" diye,
Kime gösterecekler bundan sonra bütün bir yıl başarıyla okul bitirip, alın teri olan karnelerini?
Kim cevap verebilir bu soruların cevabını ...
Kitabın gelirinin bir kısmı Soma' da bir ilkokula bağışlanacak olan bu kitap duygu yoğunluğuyla yazılmış ve okuyucunun bamteline dokunmayı hedefliyor.
Madenci olmak
Belki ağız tadıyla yemek yiyememektir. Ulaşamaz sevdiklerine bir sese bir nefese ihtiyaç duyar .ama duyamaz sevdiklerinin sesini çünkü kapsama alanı dışında olur maden ocağı. Göremez sevdiklerini her yer zifiri karanlık koklayamaz şöyle iç çekerek çocuklarını eşini. Burnunun direği sızlar. Heryerde kömür kokusu.
Madenci olmak asgari ücret e çok şükür diyebilmektir
Madenci olmak helal lokma yemek için yerin altına girmektir.
Madenci olmak azraili ensesin de hissetmektedir.
Madenci olmak bir iki zeytine kafi demektir
Madenci olmak kömür karasına bulanmaktır.
Madenci olmak,
Madenci olmak;
Ölüme bile bile gitmektir
Bakican
www.facebook.com/yazarbakican