Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Mayıs '11

 
Kategori
Spor
 

Konu futbol ve tiyatro olunca stadyum ile sahne asla kapanmaz!

Konu futbol ve tiyatro olunca stadyum ile sahne asla kapanmaz!
 

Bundan yaklaşık 26 sene önce yine bir Mayıs günü Brüksel’in Heysel Stadyumu’nda Juventus-Liverpool Şampiyon Kulüpler Kupası finali öncesinde çok büyük bir facia yaşandı. Tam 39 kişi hayatını kaybetti. Bizler bu olayı dün olduğu gibi televizyonlarımızın başından canlı olarak izledik. Ölen taraftarların sokak ortasına dizilmiş görüntüleri hala hafızama kazınmış beni derinden etkileyen trajik bir sahneydi.

Unutamadığım bir başka detay ise bu karşılaşmanın oynanmış olmasıydı ve o tarihlerde zihnime bir not düşmüştüm; “konu futbol ve tiyatro olunca sahne asla kapanmıyor!”

Stadyum dışında yatan 39 cenazeye rağmen bu final maçı göstermelik dahi olsa oynandı.

Dün Bursa’da olan bitenleri asla küçümsemiyor ya da önemsemiyor değilim. Ancak anlamaya ve nasıl çözüm bulunacağına yönelik kafa patlatıyorum.

Bir pankartın bütün uyarı ve zorlamalara karşın tribünlerden indirilememesi yönetimsel ve emniyet zafiyetidir.

Bursaspor-Beşiktaş maçının oynanamamasında olduğu gibi…

Toplumsal olaylar, ayaklanmalar her zaman olur. Bizler bir türlü anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu ister 100 kişi olsun ister bin kişi, yapılanları onaylayın ya da onaylamayın bunlar bizden bağımsız tepkilerdir.

Bakın bu cümleyi tersinden okumayalım; asla yapılanları onaylıyor değilim ancak insanların her ne amaç için olursa olsun tepki koymasını anlamak, bunu bilmek gerekir. Burada temel zafiyet toplumsal olaylar karşısında emniyet güçlerinin ne yaptığıdır. Elbette toplumun asayişi için görev yapan emniyet güçleri veya idareciler her önüne gelenin istediği şekilde tepki göstermesine izin vermeyecektir.

“Ben falanca takımın taraftarını şehrime sokmam!” şeklinde bir taraftar grubunun yaklaşımı olabilir, bunun için yollara çıkabilir. Ancak böylesi talep insanların özgürlüklerinin sınırlandırılmasıyla ilgili olduğu ve bunun korunması da emniyetin sorumluluğunda olduğu için eylemi ortadan kaldırıcı tedbirleri almalıdır. Belki şartlar gerçekten o an rakip taraftarın şehre girmesini izin vermemeyi de gerektiriyor olabilir ancak karşılaşmanın oynanamıyor olması kabul edilemez.

Bu bir tedbir değil, yenilgidir.

Bir taraftan olayları çıkaranları kendilerini bilmez, guruh diye adlandıracak, diğer taraftanda Osmanlı'ya başkentlik yapmış bir şehri bu guruhun iradesine, istek, arzu ve taleplerine teslim edeceksiniz.

Olur mu?

Bursaspor ile Beşiktaş Kayseri’de Kupa finali oynayacak olsalardı nasıl bir tedbir alınırdı? İleride böyle bir final eşleşmesi olmasın diye çaba mı gösterilecektir?

2005’te Olimpiyat Stadyumu’nda Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan Türkiye Kupası Finali ile Milan-Liverpool takımlarını karşı karşıya getiren Şampiyonlar Ligi Finali nasıl oynanmıştır?

Dünkü şiddet olayları sonunda maçın oynanmamış olması belki de bu olayları çıkaranların amaçlarına ulaşmalarını sağlayan çok yanlış bir karar olmuştur. Sokaktaki adam yaptığı eylemin başarıya ulaştığını görmüştür. Bu anlamda o kişileri ne sıfatla andığınızın çok önemi yoktur çünkü ortada eylemini sonuçlandırmış bir grup vardır. Yarın onların seslerini daha güçlü ve şiddet içerecek şekilde duyarsak buna şaşırmayalım. Yol açılmıştır.

Bundan sonraki süreç her bakımdan çok daha karışık işleyecektir. Federasyon bu anlamda çok büyük bir yükün ve sorumluluğun altına girmiş bulunmaktadır.

Olayların neden çıktığı ya da sebebinin ne olduğu gibi konular sporun, futbolun dışında olduğu için bu sayfada tartışılmasını anlamlı bulmuyorum. Toplumsal bir olay olduğunu kabulleniyorum ancak artık tamamen bir kan davası niteliğine bürünmüş ve aklın yetisini kaybettiği bir sonucun sebeplerini tartışmanın spor ruhuna bir katkısı yoktur. Bunu bambaşka bir platformda konuşup, tartışalım.

Ancak ortada somut bir gerçek varken buna devletin kurumlarının yokmuş gibi davranması kabullenilemez. Çünkü toplumsal her türlü vaka devletin ilgi alanına girer, sorumludur.

Ortada ekonomik anlamda da çok önemli bir kayıp veya zarar da vardır.

Dünyanın birçok yerinde benzer holiganist pratikler olmuş ve bunlara karşı önlemler alınmıştır. Amerika’nın yeniden keşfedilmesine gerek yoktur. Sonuç alınmış tedbirlerin hayata geçirilme iradesinin gösterilmesi yeter de artar bile.

Bu konu önemli ve detaylıdır. Önümüzde kocaman bir yaz dönemi var. Zaman buldukça tartışıp, konuşalım isterseniz.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara