- Kategori
- Deneme
Kör Aşıklar

Secdeye vardığı yerde, öylece kalakalmıştı. Kendinden geçmiş, vecd halinde dua ediyordu. Öyle ki nerede olduğunu, neler söylediğini bilmiyordu. Dili değil, gönlü konuşuyor, su gibi çağlıyordu. Gözlerinden akan yaşlar o kadar sıcaktı ki, elimi yakıyordu. İç aleminde nasıl bir yangın vardı da, gözünden dışarı akıyordu. ' Sakat olsaydı onu sırtımda taşırdım. Ömür boyu hiç bıkmadan altını temizlerdim. Yedirir, içirir hiç bıkmazdım ' diye dövünüyordu. Evet, uyuşturucu bağımlısı bir gencin, annesinin feryadıydı. Oğlundan bir haftadır haber alamamıştı. Aldığı her nefes ateş olup, tüm ruhunu, bedenini yakıyordu. Ölmüş müydü, öldürmüş müydü, neredeydi yavrusu? O anne yaşamıyordu sanki. Başka bir alemden bakıyordu.' Bir haber Allahım, ne olur bir haber' diye kıvranıyordu. Ne desem boştu. Yüreğim, onunla aynı acı içinde, param parça olmuştu. Dinle! dedim.' Aslında, senin oğlunun gönlü, yüzü gibi çok güzel. O ve onun gibi bağımlılar, üç boyutlu madde dünyasına uyum sağlayamamış, ruhlarını bedenlerine sığdıramayan, yaradana olan aşkın, meftunu olmuş, kendini arayan yolculardır. Yolunu kaybetmiş bu yolcular, yaşadıkları dünyanın yalan olduğunu fark etmiş, kendilerine başka bir dünya yaratıp orada yaşamayı tercih etmişlerdir. Herşeyi unutup, mutlu olduklarını zanneden, etkisi bitince yine aynı olacağını bile bile, sahte mutluluk için, herşeyini, canını bile feda eden yavrucuklar ' ' Güzel, değil mi? Oğlum aslında çok güzel' dedi. Gözleri ışıl ışıl olmuştu. Evet dedim, mutlu oldu. Sev, bağrına bas. Buram, buram cennet kokan gönlün iyileştirecek, kendine getirecek onu. Madde bağımlısı olan tüm arkadaşlar, fark edemedikleri bir anaforun içindeler. Küçük bir boşluk anında, kaptırdılar kendilerini oraya. Kurtulmaya çalıştıkça, debelendikçe daha çok çöktüler dibe. Anafora meydan okuyan, güçlü bir ele ihtiyaçları var. O el senin, benim, onun eli. Farkettiklerinin, bilincinde olamayan, kör aşıklarımızı, sahte dünyalarından koparalım. Gerçeğe uyanış, kurtuluş olacaktır.