Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '19

 
Kategori
Deneme
 

Koridor

Karanlık bir koridorda buluyorum kendimi. Daha önce orada mıydım bilmiyorum… “Ne duruyorsun” diyor bir ses “yürüsene”

Yürümeye korkuyorum. Cesaretim yok hissediyorum. Neye cesaretim olmadığını da bilmiyorum. Tek bildiğim içimde bir şeylerin kıpırdadığı. Gözlerimi kapatıyorum. Yaşadığımın rüya olmasını diliyorum birçok çaresiz gibi. O sesi yine duyuyorum: “zamana mı güveniyorsun. Seni ahmak, oysa ki o da sana güveniyor, yani zaman denen mahlûkat”

Zaman bir çay bardağının içinde, zaman bir kahve fincanında, ben de ya da sen de! Hep bir yerde.

Su gibi akan zaman onunla duruyor. Zamanın içinde susmak en güzel şey olmaya başlıyor. Ödevini bitirmeye çalışan çocuklar gibi oluyoruz. Umudun ve biliyor olmanın sevinciyle zamanı soluyoruz.

Ben değil biz olmanın yollarını arıyoruz.  Birer yudum suyla söz verip Yaradan’a yine susuyoruz…

Zaman zaman vedalaşıyoruz onunla fakat buna veda demiyoruz. Tekrar kavuşacağımız inancıyla “hoşça kal” diyoruz sadece ve bundan hoşlanıyoruz.

Bir çay daha içiyorum zamansız kavunun çiğ kokusuyla tütsülenmiş odada. Yokluğunu bir perde gibi üzerime çekiyorum ve o koku beni hiç bilmediğim bir çocukluğa götürüyor...

Yoksul ve varsıl insanların var olabildikleri bir yerde buluyorum kendimi. Ne şehir ne köy ne de kasaba. Sakin sessiz bir yer. Herkes birbirine çok yakın ama bir o kadar da uzak. Tuhaf bir sessizlik bırakıyorlar artlarında. Terminalden kalkan bir otobüsün ardında bıraktığı bir yalnızlığı duyumsuyorum. Bir otobüs dolusu kalabalığın geride bıraktığı büyük yalnızlığı dinliyorum. Az önce buradaydılar şimdi neredeler diyorum.

Mezar taşlarını okumak iyi değildir sözü geliyor aklıma. Önüme bakarak yoluma devam ediyorum usulca.

 
Toplam blog
: 47
: 145
Kayıt tarihi
: 24.10.17
 
 

Ege'li biri... ..