Korkak yönetici

Uzayda dolaşan bir gök taşının dünyaya çarpacağı iddia ediliyor.

Küçük kıyamet mi, büyük kıyamet mi olur pek belli değil?

Bu söylentiler zaman zaman dünya basınında yer alır…

Bazen düşünürüz, bazen gülüp geçeriz, bazen kale almayız.

Ama bu tehlike var …

Bir nevi dünyanın çatısının çökmesidir bu...

Çatı çökerse kimse sağ kalmaz…

İktidar olmanın, uzun süre iktidar olmanın hem avantajları var hem de dezavantajları …

Üst kadroların iyi niyeti bazı durumlarda tabana yansımaz.

Burada gök taşı yukarıdan değil de çoğu zaman alttan gelir.

Siyasi güc süreklilik arz etti mi halden hale girer bazı insanlar…

Kurumların iyi yönetilemediği zamanlar böyle zamanlarıdır.

Müdahaleye açık hale getirilmiş yerlerde çalışanlar çok zor anlar yaşar.

Görev yapmak mümkün değildir adeta..

Her olayda her adımda birileri parti adına bir şeylere kendini görevli sayar…

Korkak, yerinden emin olmayan yönetici sorgulayamaz, hiçbir şeye karşı duramaz ve dejenarasyon süratle devam eder…

Nerde bir en geri zekalı, en terbiyesiz adam varsa yönetici bozmalarına fıng atarlar bu zamanlarda…

Suspus yerinde oturmuş bu zavallı yöneticilerin bütün yükü orada samimiyetle görevini yapan korumasız, çaresiz memurların sırtına biner...

Bu durum yayıldıkça siyasilerin başına alttan yukarıya bir gök taşı olur bu durum…
Çünkü çalışanlar bıkmıştır, medar aralar, bulamazlar...

Bunu önce en yakınlarına, sonra ulaşabildikleri her yere anlatırlar.

Kar topu gibi giderek büyüyen infial bomba gibi sandığa yansır ve yukarıdakiler zamanında fark etmedikleri tehlikeyi bir anda kucaklarında bulurlar…

Hükümetler, iktidarlar ille de yarattıkları ekonomik değerlerden dolayı değerlendirilmezler.

Atadıkları yöneticilerin, birilerinin, tabiri caizse kucağına oturmakla veya sokak serserilerinin emrine girmesi ile değerlendirilirler.

O zamanda hiç görmedikleri, duymadıkları göktaşı başlarına düşer sandıkta…

Sevgi ve saygılarımla….