KORONA GERÇEKTEN PROJE Mİ?

Tırnak içinde ''vahşi kapitalizm'' öyle bir güç ki, dünyada dönem dönem ülkelerin ekonomik ve kültür yapılarına göre şiddet oluşturacak mekanizmalar oluşturarak amaçlarına ulaşmaya çalışıldığını görebiliyoruz, örneğin ülkemize serbest piyasa koşullarını hayata geçirmek adına 60'lı yıllardan itibaren sağ ve sol ideolojilerini hızlı bir şekilde geliştirmiş ve 24 ocak kararlarının meclisten geçebilmesi için ülkede kardeşin kardeşi öldürdüğü anarşi ortamını oluşturarak '80 darbesini gerçekleştirmiş ve özelleştirme manifestosuyla ülkenin varlıklarını kırk yıl gibi uzun sürede adım adım yabancı şirketlerin güdümüne geçmesini sağlamıştır.

Tabi tüm bunlar dünya ekonomisini ellerinde barındıran yirmi veya yirmibir dünya tuccarları tarafından CIA yöntemleriyle gerçekleştirilmiş, zira CIA elemanları ülkenin çeşitli noktalarında gizli şekilde örgütlenerek gerçekleştirilmiştir. Bu durum ülkemizde bu şekilde, diğer ülkelerde kendi iç yapılarına göre örgütlenmekte.

Birinci ve özellikle ikinci dünya savaşı bile dünyayı yöneten tuccarlar tarafından gerçekleştirilmiştir çünkü öncelikle silah satışları artmalı ve savaş sonrası gelişmesi gereken küresel ekonomi sisteminin hayata geçmesiyle ülkelerin varlıklarını şirketler yoluyla tek tek ele geçirmeleri gerekiyordu.

Bildiğimiz gibi tüm bu programlar 60-70 hatta 100 yıl öncesinde planlanarak gerçekleşmektedir.

Gelelim yüzyılın en öldürücü dünyayı kasıp kavurmaya devam eden Korona hikayesine..

Bilimsel konularda ahkam kesmek haddimize değil ama bu virüsün laboratuvar ortamında geliştirildiğini dünyanın gidişatından tahmin edebilmekteyiz.

Dünya ekonomisine yön veren tuccarlar savaşlarla kazanım elde etmeye çalışırken öte yandan terör örgütlerini örgütleyerek (soğuk savaş dönemi sona erdikten sonra) kan dökmeye devam ederek tıpkı geçmişte ülkemizde kardeşi kardeşe öldürttüğü gibi aynı dine mensup insanları birbirlerini öldürttüğünü görüyoruz ortadoğu coğrafyasında. Amaç, kan dökerek petrol üretimlerini ele geçirmek! Nitekim gördük ki petrol yetkisi terör örgütünün eline vermiş Amerika yani dünya tuccarları.

Dünyayı yönetenin Amerika olduğunu söylüyorsak, aslında kazın ayağı öyle görünmüyor dünyadaki petrol borsa faiz dolar tuccarları hatta dijital tuccarlar yönetiyor.

Dijital dedim de aklıma yeni dünya düzeninin nasıl gelişeceği konusu geldi.

Yedibuçuk milyarı bulan dünya nufüsü acaba önümüzdeki yüzyıl içinde örneğin dünya nüfusu on milyarın üzerine doğru giderse dünya dengesini ne şekilde etkiler sorusunu sorguladığımızda zannediyorum üretim ve tüketim dengeleri yani arz talep dengesini ters yüz edeceğinden dolayı koronavirüs yoluyla dünya nüfüsünü dengelemeye çalışıyor olabilirler diye düşünmeye başladım ve yeni dünya döneminde insan gücünü azaltacağı için aile planlamaları ön plana çıkacaktır özellikle geri kalmış kültürlerde.