Korunma çemberi

Herkesin çevresinde gözle görünmeyen bir korunma çemberi vardır. Bu çember bizi sarar, sarmalar. Çemberin içinde kendimizi rahat ve güvende hissederiz. Korunma çemberimiz içerisinde bizi üzüp, sıkacak, tehdit edecek, huzursuzluk verecek olaylara rastlamayız. Orası hiçbir şekilde risk almadığımız kendimizi sonsuz güvende hissettiğimiz bir alandır.

Bir çok şeyi okuyarak öğrenebilmemize rağmen bazı şeyleride deneyerek, görerek, risk alıp, çalışarak öğrenebiliriz. Hayatta yaşadığımız herşeyden, ancak ders alarak, birşeyler öğrenebiliriz, kısacası kendi korunma çemberimizin dışına çıkarak..

Korunma çemberi dar olan kişiler, bir şeyleri denemekten, riske girmekten, değişimden korkarlar. Aslında bir şeyleri denemek istemiyor değillerdir, fakat bu çemberin dışına adım atmaktan korkarlar, cesaret gösteremezler.

Murathan Mungan'ın şu dizelerine bir göz atalım mı, ne dersiniz?

"Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken
Kafan dışarıdaysa

Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın
Şiirlerle, şarkılarla
Kendini avutacaksın

Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın"

Murathan Mungan

Aklınız korunma çemberinizin dışında, kendiniz içinde yer alıyorsanız ve dışarı çıkabilmek adına göstermeniz gereken cesareti kendinizde bulamıyorsanız, soluduğunuz her hava size acı ve üzüntü verecektir. Bizlerin sorun olarak gördüğü şeyler, yapmaya cesaret gösteremediğimiz şeylerin hepsi korunma çemberimizin dışındadır. Çünkü onlar bizim için bilinmeyendir, belirsizdir.

İşimizden memnun değilizdir ama yinede her sabah otomatik olarak ayaklarımız bizi oraya götürür. İlişkimizden mutlu değilizdir ama yalnız kalmaktan korktuğumuz için devam etmeyi sürdürürüz.

Fakat öyle bir an gelir ki; hiçbir şeyin değişmediği bir çember, bizim boğazımızı acımasızca sıkmaya başlar.

Unutmayın; çemberiniz ne kadar geniş ve sonsuz olursa, yaşam kalitenizde o derece yüksek olacaktır.