Koşuyolu : Çığırın sonu

Bir buçuk yıl önce bu sayfalarda çıkan "Koşuyolu Betonyolu Olmadan " başlıklı yazımda belirttiğim üzere son yıllarda mahalleye şirketlerin girmesiyle o eski güzelim yeşil kimliğinden uzaklaşıp betonlaşmaya teslim olan Koşuyolu'nda işler iyice çığırdan çıkmak üzere.

Bölgede arsa fiyatları çok pahalı olduğu için eski ama bahçeli evlerini ranttan başka birşey düşünmeyen müteahhitlere satan mahalle sakinleri yeşile acımasızca saldıran iş makinelerine dönüp da bakmıyor bile. Her ağacın altında nice anıları saklı olsa da aldıkları bir çanta dolusu para ile mutlu ayrılıyorlar. Buna karşılık bu semti ve çevreyi gerçekten sevenler her gün bir yeşil kıyım gördükçe için için üzülmekten başka birşey yapamıyor.

Bu gidişle mahalle aralarındaki yeşillikler kısa bir süre sonra tamamen yok olup, yalnızca eski kalp hastanesi civarı ve Validebağ Korusu'nda kalabilecek.. Tabii onlar da milyon dolarlık villa ve daire yapmak isteyenlerin iştahından kurtulabilirse.

İstanbul'un ender kalmış yeşil semtlerinden  Koşuyolu'nun bu hale gelmesinde belediyelerin de büyük payı var. Bugün yürürlükteki imar mevzuatına göre şehir dışındaki kırsal arazilerde bile arsanın tamamına inşaat yapamazsınız. Ancak bu kural Koşuyolu için geçersizdir. Tarümar edilen yeşilliklerin üzerine dikilen beton ucubeler hemen her zaman arsanın tamamını kaplamıştır. Bu yüzden de yeşile bir metrekarelik yer kalmaz. Bazı hanlar  kapılarının önüne plastik çim ve ağaç koyarak bu eksikliği gidermeye(!) çalışmışlardır.

Koşuyolu'nu kurtarabilmek için başta belediyeleri göreve çağırıyoruz. Lütfen bu anlaşılmaz imar serbestliğini gözden geçirip en azından % 50 imar zorunluluğu getirsinler. Koşuyolu'ndaki rantın önlenemez yükselişi devam edecekse en azından yeşil çevre yarı yarıya yok olsun...