- Kategori
- Siyaset
Kötü adam Barzani
Barzani'ye sorarsanız, Kuzey Irak'ı, her an müdahale edeceğini
söyleyen Türkiye'ye karşı koruyor.
Türkiye ise, Barzani'yi tahrikçi, kendini besleyen eli ısıran,
nankör bir lider gibi görüyor.
Eski işbirliği, şimdi düşmanlığa dönüşüyor.
Bir yanda, 70 milyonluk koskoca bir Türkiye var,
öte yanda cılız bir PKK ile cılız bir Kuzey Irak Kürt yönetimi var.
Güçler son derece dengesiz. Ancak Barzani'yi yüreklendiren,
cesaretini arttıran ve bu maceraya iten üç unsur var:
Barzani'nin bu çıkışının altında, önemli oranda iç politika yatıyor.
Türkiye'ye çatarak, hem Kuzey Irak'ta,
hem de bölgedeki Kürt gruplar arasında daha da güçleniyor.
Aynı zamanda, en önemsediği rakibi Talabani'yi de köşeye sıkıştırıyor.
Talabani, Erdoğan ile kucaklaşırken,
Barzani Türkiye'ye meydan okuyan bir lider konumuna giriyor.
Yaşlı Talabani'den sonra, Kuzey Irak'ın tek lideri olarak yerini garantiliyor.
Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahalesine kesinlikle karşı çıkan ABD'nin tutumu.
Washington bunu, Kürtler'i Türkiye'ye tercih ettiği için yapmıyor.
Zaten karmakarışık olan Kuzey Irak'ı, daha da içinde çıkılmaz duruma sokmamak
Hatta Erdoğan'ın Talabani ile kucaklaşarak yolladığı
"bu işleri diyalogla çözelim" mesajının böylece çöp tenekesine
atıldığını görüp hayretlerini de saklamıyorlar.
Bu duruma bakıp, "Eğer ABD Türkiye'nin müdahalesini engelleyecekse,
o zaman Barzani neden kışkırtıcı demeçler veriyor?"
Bunun yanıtı da, Barzani, ABD'nin bir gün tutum değiştirip,
Türkiye'ye yeşil ışık yakabileceğine inanıyor.
Bundan dolayı da, PKK unsurunu kullanıyor.
PKK'nın Türkiye'yi rahatsız etme gücü,
Barzani'nin işbirliği çağrısının altında yatan, ikinci unsurdur.
Kuzey Irak Kürtleri'nin lideri, DTP'nin hatta PKK'nın Türkiye'deki
10 milyonluk Kürt kesimin bir bölümünü etkileyebildiğini biliyor.
Ayrıca kendinin de, Güneydoğu'daki Kürt aşiretlerinin bir bölümünde
etkili olduğunun çok farkında. PKK ve DTP ile birlikte adının anılmasının,
birlikte hareket ettikleri izlenimi vermesinin Türk kamuoyuna
büyük rahatsızlık vereceği görüşünde. Bunu da,
Türkiye'ye karşı bir caydırıcı unsur olarak kullanmak istiyor.
BU GİDİŞ, BÖLGEYİ KANA BULAR...
Barzani, PKK, DTP işbirliği, belki kağıt üzerinde veya demeç aşamasında gerçekleşebilir.
Karşılıklı dayanışma gösterilerine de dönüşebilir.
Hatta Türkiye'yi rahatsız edecek,
kaygıları arttıracak noktalara kadar da ulaşabilir.
Eğer Barzani bu tip demeçleri, Türk askerine gözdağı vermek,
Ankara'yı caydırmak için kullanıyorsa çok hata ediyor.
Türkiye, bu üçlünün işbirliğinden rahatsızlık duysa dahi,
özellikle bölücülük açısından alınacak önlemlerden asla caymaz.
Türk toplumuyla, zaten giderek incelen bağlarını daha da zayıflatmaktadır.
Son olarak, Barzani'nin Güneydoğu'da bir ayaklanmayı
teşvik edecek güçte olduğuna da inanmıyoruz...
Eğer bu ortak yaklaşım, Güneydoğu'yu cehenneme çevirmek,
Türkiye'nin rahat ve huzurunu bozmak ise, belli bir oranda başarılı olabilirler.
Ancak, Türkiye'yi bölünme noktasına götürebilecek bir kalkışmayı başaramazlar.
Bütün bu olasılıklardan en fazla zararlı çıkacaklar ise, ne yazık ki bölge halkıdır.
Boş yere hırpalanacaklar, boş yere rahatsız olacaklar.