- Kategori
- Güncel
Kötülerin kötüsü

İğneada
Zeydan oğlu Mehmet, bir gün Hazreti Ömer oğlu Abdullah’a dedi ki: “Sana bir şey danışacağım. Biz, iktidarda olanların yanında başka türlü konuşuyoruz; onların yanından çıktıktan sonra başka türlü konuşuyoruz. Bunun günahı olsa gerek…”
Abdullah şu cevabı verdi: “Peygamber’imiz, güvendikleri ile danışmadan hiçbir şey yapmaz, görüştüklerinin kendisi gibi düşünmelerine değil, hissettikleri gibi söylemelerine değer verirdi. Bir gün. Bir temel konu üzerinde ne düşündüğünü sorduklarında, birinin, kendisinin yanında başka türlü, ayrıldıktan sonra başka türlü konuştuğunu duyduğunu söyleyerek demişti ki:
“Bu doğruluğun ve açık yürekliliğin ölümüdür. İmansızlığın bile bu iki yüzlülük yanında yüzü aktır. Allah bütün ümmetleri böylelerinden korusun.”
“Sen kötülüğün bundan ötesini duydun mu?”
Şimdi bundan çıkarılacak derslere bir bakalım. Fütursuzca yazan ve çizenler, hiç düşünmeden başkalarına yorum yetiştirmeye koşan aklı gelgeçler… Başkasının yanında başka türlü, bir başkasının yanında bir başka türlü konuşanlar. Birine yaptığını mubah görüp, diğerini sakıncalı bulanlar…
Ben yanmışım giderken birkaç kişiyi de yanımda yakayım diyen zihni iflas etmişlere alkış tutanlar, ciddi desen değil, şaka desen değil ne dediğinin ne yaptığının arkasında mertçe duramayan ikiyüzlüler. Adımıza yazı yazıp sonra niye okuyorsun, okumak zorunda mısın diyen ve canının istediği yorumumu yayınlayan kendini uyanık sayan bloggırlar!
Utanmadan marifetmiş gibi her siyasetçinin karşısında “el pençe divan durmak” ta olan, akşama kadar avazı çıktığı kadar “evet” ya da “hayır” diye bağıran ve akşamüstü yevmiye sini alan sahtekârlar.
Eh ne diyelim; Kötülerin kötülerinden bizleri Allah korusun ve bu zavallıları da Allah ıslah etsin. Oruçlu ağzımla bu kadar, iftardan sonra bir ayrıcalık düşünebileceklerim de olabilir yani :))
Sağlıcakla kalınız...