- Kategori
- Siyaset
Köyden giderken, köye dönerken...
Yıl, 2015, çok geride kalan bir zaman değil. Hemen hepimiz hatırlıyoruz. Artık bu kadar yakın bir geçmişi de unutacak kadar hal-i zihin değiliz ha zahir...
Türkiye'de normal seçim zamanı gelmiş, 7 Haziran 2015 Pazar günü genel seçimlerin yapılması kararlaştırılmış, TBMM çatısı altında bulunan partilere, hazineden gerekli "Yardım" nakit olarak aktarılmıştı.
Ülke, geniş katılımlı bir seçim bekliyordu.
Gerçekleri de vardı. Milletin büyük bir bölümü, AKP hükümetinin icraatlarından bıkmış, usanmış, ülke korku tüneline girmiş, yandaşların cepleri dolmaya başlamış, "Tek adam"ın ağzından çıkan her şey, AKP ve yandaşları tarafından itirazsız uygulanır olmuştu.
Görüntü, artık "Demokratik" düzenden çıkmış, yetmemiş, vatan topraklarının sınırlarında görülmedik şekilde terör örgütleri cirit atmaya başlamıştı.
Yine uygulanan, bizce yanlış dış politikalar nedeniyle, komşularımız bize sırt dönmüş, sıfır sorun, ardı arkası kesilmeyen sorunlar yumağına dönmüştü.
Böyle bir ortamda elbette milletin AKP'ye olan ilgisi azalmış, artık iktidardan gitme zamanının geldiği fark edilmişti.
Yüksek Seçim Kurulu, seçim takvimini açıklamış, propaganda dönemi başlamış, liderler ülke genelindeki seçim çalışmalarına başlamışlardı.
Buraya kadar her şey en azından "Kurallara, yasalara" uygun gidiyordu ki, meydanlara peşrev çekerek bir kişi girdi.
Kimdi o giren, hatırlayın...
Geldiği görevin gerektirdiği yemini unutmuş, "en farklıyım" diyerek seçim sathı mahalline "Tek dalmış" ve geldiği partinin propagandasından çok, kendi geleceğinin propagandasını yaparak milletten oy istemişti. Devletin bütün olanakları, kılıfına uydurularak emrine tahsisliydi.
Tam işte bu dönemde "Yürütme" kim idi?
Elbette AKP hükümeti idi. Yani seçime giderken, hikayede olduğu gibi, köyden kasabaya giderken...
7 Haziran günü seçim yapıldı, güçlü bir katılım da oldu. Ülke % 86,6 katılım oranına ulaştı. Bugüne kadar yapılan genel seçimlerde katılım oranı olarak en yüksek dördüncü katılımdır.
Sonuçta, AKP'nin dilinden düşürmediği, % 52 oranının "Tek adam"lığa tahvil, her zaman sandık sonuçlarının milli irade olduğunu savunanlar, koltuk altlarından gidince, at arabasından düşmüş karpuza döndüler.
Bugün takvimler 7 Ağustosu gösteriyor. Yani seçimden bu yana tamı tamına iki ay geçti ve millet, sandıkta gösterdiği irade ile tek başına AKP'nin iktidarına son verdi.
Verdi mi?
Bi bakın isterseniz verdi mi?...
İki aydan bu yana, aynı hükümet iş başında mı?
İki aydan bu yana, hiç durmaksızın icraatlarına devam ediyor mu? Atamalar yapıyor mu?
Şimdi de "Yeniden" veya "Erken" seçim konuşulmaya başladı mı?
İlk takvimde seçim yenilenecek ve sonuç yine aynı çıkacak iseeeeee...
xxx
Köye geri dönerken yine AKP iktidarda olacaksa ablalar ve de abiler, biz bu seçimleri niye yaptık ki?
Düşünelim diye diyorum. Başka amacım yok yani...
07 AĞUSTOS 2015