Kramponları buz tutanlar...

Bu gün 10 Aralık İnsan Hakları günü…

Böylesine bir günde insanlara işkence yapan, 90 dakika azap çektiren ve milyonlarca taraftarının hakkını gasp eden, başta Luis Aragones ve Fenerbahçeli futbolcular…

Dinoma Kiev ile oynanan Şampiyonlar Liginin son maçına çıkan Fenerbahçe'nin kadrosuna bakıyorsun… Geçen yıldan iki kişi eksik! Birisi takımdan ayrılmış, diğeri de sakat! Ha birde teknik direktör değişmiş!

Bu kadar değişiklik bir takımın performansını %100 etkiler mi?

Ben maçtan ziyade, takımın kurtarıcı olarak sahaya sürdüğü yedek oyuncularına taktım! Yedek olarak girenler kim?

Ali Bilgin, Maldonado ve İlhan Parlak, ya oynayanlar!

Bu hezimetin baş sorumlusunun kim olduğunu düşünüyorsunuz?

Ben Teknik Direktör Luis Aragones ve Zico’yu kovan Başkan Aziz Yıldırım olduğunu düşünüyorum.

Geçen yıl takıma ağabeylik yapan Zico! Bu yıl Üvey babalık yapan Luis Aragones!

90 dakika taraftarlarına işkence yapan ve bu 90 dakikada sadece bir gol pozisyonu bulabilen, kaleye gitmeye korkan, gittiğinde dönemeyen, hep yanlış pas atan, top gittikten sonra arkasından gitmeyen, eli belinde ve ayaklarının uçuna bakarak, ayakkabılarının kirlenip(!) kirlenmediğini kontrol edenlerden oluşturulmuş bir takımın oyuncularını ele alalım.

Böylesine sıradan bir takıma yenilerek taraftarlarının izleme zevkini ihlal eden Fenerbahçe’nin güzide(!) oyuncularına bir, bir bakalım;

Kaleden başlayalım. Kaleci Volkan kalesine gelen bir topu nasıl içeri alabilirim diye düşünüp, kafasında senaryolar yazarken, 20. dakikada amacına ulaşıp, yanlışlıkla(!) topu çelmeyeyim diye ayaklarını son haddine kadar açıp, yukarı sıçrayınca, malum yerden golü yedi! Aynısını maçın sonlarına doğru tekrar yiyecekti. Defans engel oldu!

Gelelim defans’a Gökhan’ın dışında topa sadece uzaklaştırmak için dan dun vuruldu! Top kendilerine geldi mi birbirlerine bağırmaktan başka hiçbir şey yapmadıkları gibi topu da olumlu kullanmadılar…

Ya orta saha; var mıydı ki! Ben hiç görmedim. Hele 90 dakika en fazla saç baş yolduran Deivid De Souza. 3 milyon Auro istiyormuş. Hemen verin! Birileri kapar mapar! Neme lazım!

Josico, Selçuk, Uğur, ha birde bu takımda kaptanlık verilen ve bu gün sahada eli belinde dolaşan Alex, bunların içinde sakatlanıncaya kadar Selçuk biraz çabaladı. Gerisi piknik yaptı! Buz tutmuş sahada üşütecek diye korktum. Bakarsın hasta falan olurlar. Hele Uğur. Sahada, ayakkabılarının cilasına bakarak dolaştı durdu!

İleri uç mu? O zaten yoktu! Guiza soğuktan donmamak için biraz koştu ve ısındı! Hasta olursa, İstanbul geceleri ondan mahrum kalır!

Evet, bir Şampiyonlar ligi macerası daha hezimet ve hüzünle sona erdi!

Şimdi sormak lazım, Denizli de 30 dakika sahada kalıp, tesadüfen bir gol atan, doğuştan Fenerli Emre nerde, nasıl sakatlandı? Eğer yolda yürürken sakatlandıysa diyecek bir lafımız olamaz! İnsanlık halidir der geçeriz! O zaman lig başladı başlayalı nerdeydi?

Bu kadar geliri olan bir kulüp, böyle futbolcularla oynamak zorunda mı?

Bu futbolcular, bilerek mi elendiler?

Yoksa kapasiteleri bu mu?

O zaman geçen sene neydi?

Fenerbahçe’nin başta Yöneticileri, Teknik Heyeti ve Futbolcuları ile birlikte ülke insanına, İnsan Hakları Gününde işkence yaptıkları için hesap vermelidirler!