Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '17

 
Kategori
İnançlar
 

KT 67: Yakındaki Marketçinin Oğlu "Abla"nın Siparişini Neden Unuttuğunu Açıklar

"Oruç kafa işte abla, kusura bakma, sigara da içmiyoruz ya!"

"Abla" uzaktaki marketçi Rıza'nın müşterisidir, o istenmeden fiş verir, daha önemlisi kışın da açıktır, süt alışverişi için her gittiğinde -ortalama 45 dakika- memleketin ahvâli ve hâl yolları üzerine mesai yaparlar, "abla" için Rıza vazgeçilmezdir.

Yakındaki market yalvarmadan fiş vermez, "abla" yalvarmayı sevmez. Yazın, yaz ayları için açılan yakındaki marketten eve getirmek kolay olur diye sadece karpuz alır. Evlere servisi de sevmez "abla" ama, nasıl olduysa bir ara şeytana uyar ve telefonla bir adet karpuz ister; yakındaki marketçinin oğlu "yalnızım abla" der,
"hemen getiremem ama akşama kalmaz..."

Ertesi sabah günlük olağan yürüyüşüne çıkan "abla" dönüşte yolunu yakındaki marketin önünden geçirir, bir gün önceki siparişini hatırlatıp bir karpuz seçer. Yakındaki marketçinin oğlu, karpuzu tartıp kasaya giderken "oruç kafa işte abla, kusura bakma, sigara da içmiyoruz ya!" der, derken de, "abla"nın sigara içtiğine nereden hükmettiyse, desteğinden emin, sigara kısmını vurgular. Aksilik "abla" sigara kullanmaz, sigara içmediği için de hoşgörülme talebini anlamaz.

"Senin orucun sevabı -bildiğim kadarıyla- senin hanene yazılacak, sigarasız kaldın diye teselli mi etmeliyim?"*
 
Sevap hanesine en ufak bir etkisi olmaksızın "abla" da karpuzsuz kalmıştır.

...demek ister*, demez "abla"; babası kızkardeşleriyle büyürlerken, onlara uyaroğlu olun, hıyaroğlu olmayın! demiştir, "abla" bir şey demez!
Demek isteyip de diyemediklerini, yeni blogu "...demek isterdim"de diyecek.
 
Toplam blog
: 591
: 63
Kayıt tarihi
: 27.07.15
 
 

İstanbul'da 20 yıldan fazla, tasarımcı grafiker olarak çalışırken bir kız çocuğu da yetiştiren "a..