Küçük tatil sırları

Herkese merhaba,

Bu yazıya bir özürle başlamam gerektiğini düşünüyorum çünkü aylardır tembellik edip ne kendi şahsi bloguma ne de Milliyet bloga yazı yükledim. Hadi ama yaz artık diye mail atanlar başta olmak üzere yazdıklarımı okuyup bana destek olan herkesten özür dilerim.

Havalar ısındı yaz geldi ben hariç herkes ufaktan tatile kaçmaya başladı. Hayatımda ilk defa yoğunluktan tatile çıkamadım şu saate kadar. O yüzden şimdi benim gibi olup İstanbul'a tıkılanlar için yazıyorum bu yazıyı. Okul, iş, güç derken zamansızlıktan tatile gidemiyorsanız o zaman tatil size gelsin sloganından yola çıkarak sizlere Şile'yi tavsiye ediyorum.

Bu sıcak havalarda günübirlik bir kaçamak için oldukça iyi bir adres. Aaa ama bizim arabamız yok taa oraya kadar nasıl gideceğiz derseniz, Üsküdar'dan Şile ve Ağva tarafına her saat başı belediye otobüsü var bilginize...

Şimdi hadi bakalım kemerleri bağlayın istikamet Şile... Ormanın içinde kıvrılan virajlardan geçip Şile'ye varınca lütfen merkeze inmeden önceki ilk durağınız Kumbaba(Işık Üniversitesinin bulunduğu bölge) olsun. Buradaki deve kuşu çiftliğini bir ziyaret edin. Devekuşu görüpte ne yapacağız diyenler son gidişimizde babamda öyle demişti ama sonra en çok onun hoşuna gitti, siz gidin bir görün. Sonra aynı yolu takip ederek Rokethane'ye doğru bir gidin hatta mümkünse bu keyifli yerde bir çay için, biz çayını beğendik haberiniz olsun. Oraya kadar gidip çayınızı içerken de bir sorun bakalım bu Rokethane'nin nasıl bir özelliği var, adı ne anlama gelir. 

Çaylar bitti mi? Hadi bakalım Şile merkeze devam... Eğer deniz, kum, güneş hasretiyle tutuşuyorsanız ilk durağınız limanı da içinde bulunduran kumsal bölümü olsun. Bu arada aman diyeyim dalgalara dikkat orası Karadeniz unutmayalım. Burada güneşin tadını çıkarıp bir güzel serinledikten sonra limana doğru ufak bir yürüyüş yapmanızı öneririm ben. Hem restore edilen kaleye de bir bakmış, restorasyon adı altında bir yirmi birinci yüz yıl yapıtının yükseldiğini görmüş olursunuz.

Deniz faslını tamamen kapadıktan sonra biraz yukarılara çıkmanın vakti geldi. Şile bezi alışverişine başlamadan önce şu meşhur feneri bir ziyaret edin derim ben. Fenerle ilgili bilgiyi burada yazmayacağım zaten oraya gittiğinizde karşınıza bir sürü bilgiledirme tabelası çıkacak. Orayı da ziyaret ettikten sonra yürüyerek çarşıya doğru inip bayanların en sevdiği kısım olan şile bezi elbise alışverşini gerçkeleştirebilirsiniz.

Son olarak oraya kadar gitmişken balık yemeden dönmek olmaz. Şurada yiyin burada yiyin demeyeceğim çünkü hepsi aşağı yukarı aynı kalitede, fiyatını uygun bulduğunuz yerde buyrun afiyetle yiyin balığınızı.

Eee bugünü de bitirdik. Güney'deki tatilden farklı olan tek yanı Karadeniz dalgalarıydı dediğinizi duyar gibiyim. O yüzden siz siz olun bu sene de tatile gidemedik diye kendinizi yemeyin. Onun yerine kendinize küçük tatil sırları yaratın...