Kukla oynatıcısı, her zamanki gibi işini iyi beceriyor!..

Ülkemizin sessiz, ezgin halkı asırlardır, iç çatışmaları önleyemeyen beceriksiz siyasetçiden, ayrımcılıktan yorgun düştü.

Derdini bir türlü anlatamayan geniş halk kitleleri, kendi sorunlarını yeterince algılamayan yöneticilerin kendi çevrelerine sağladıkları imkanları (?) gördükçe daha da gerildi.

Özgür düşünce, hak getire...

Üniversite gençliği şaşkın...

Kırk yedi milyon insanımız, açlıkla imtihan ediliyor...

Gelecek güvencesi olmayan milyonlarca diplomalı işsiz, yoksulluğun pençesinde olmanın yanı sıra, hastane kapılarından GSS (SGK borçları) nedeniyle tedavi olamadan geri dönüyor.

Bu duruma, iktidar da olmayan muhalefet de seyirci konumunda...

Güvenlik görevlileriyle halk çocukları, sürekli karşı karşıya!

Yöneticilerin 10 yıllık kalkınma planı yok!

Fakaaaat!

Kuklacının 100 yıllık planı var.

Kör tuttuğunu seviyor.

Savaş, kan, gözyaşı, göz pınarları kurumuş analar, babalar...

Patronlar tam bir kapitalist zihniyetle, önce yoksulu semirme peşinde...

Eşkıya, memlekete hükümdar olmuş.

Darbeci, darbesinde yarım kalmış.

Yazar-çizer arada kaynamış.

Komuta-momuta kademesi kodeslere dolmuş.

Hazinenin trilyonları, 50 yıldır baruta harcanmış.

'Özelleşe özelleşe' yatırımlar durmuş... İş arayanın eli boş dönmüş.

Kışlada cinnet geçiren askerlerin haddi hesabı yok!

Cinnet geçiren yoksul halk çocukları da yaşamdan ümidini kesmiş.

Ama kuklacı çook akıllı!

Görevini, liyakatince yapıyor.

Hasırsız gelip kusursuz giden siyasetçilerin haddi hesabı yok!

Muktedir olan, 'azınlık seçkinler ' köşe dönerken, çoğunluktaki gurabalar, marabalar, 'biri yer biri bakar; kıyamet ondan kopar modunda 'bu iştihaya yutkunur olmuş...’

Zenginin malı; züğürdün çenesini yorar olmuş...

Usta kuklacılar, dünyayı parsellerken kuklalarını hiç ihmal etmez olmuş...

Kuklalar, kuklalıklarını fark edemez olmuş...

Kuklalar, karın tokluğuna çalışmayı benimser olmuş...

Marabalar, kuklalar, köleler, işçiler, emekçiler kötü beslenmekten dolayı beyin zafiyetine uğramışlar...

Âkil adamlar, madamlar, yamyamlar, âkil olmayanlar, mâkul olanlar, tamtamlar, taretler, tüfenkler, koyunlar, keçiler, abdurrahman çelebiler, kahveciler, gazozcular, intikamcılar, kasaplar, dinciler, kinciler, kilerciler, soslu demokratlar, tuzruhu katkılı ulusalcılar, eski tüfeng demirkıratlar, olgunlaşmamış aslan sosyal demirkratlar... kaçakçılar, hesapçılar, imralıcılar, imralısızlar, terörcüler, bölücüler, toplayıcılar, ölücüler, gemiciler, macuncular, mesirciler, köfteciler, ekmek arası dönerciler, naylon üniversiteler, özürcü Siyonistler, kahraman bizimkiler, plastik fakülteler, hukukçular, aydınlanamamış aydınlar, gugukçular, apoletliler, apolaetsizler, politikler, a-politikler, terör karşıtları, vs...vs... hep birbirine, mikserle karıştırılmışlar...

Sonra bir kaba toplanıp, kukla kalıplarında toplanmışlar...

Güneşte kurutulmuşlar... Üzerlerini verniklemişler...

Kuklacı mutlu... Neden?

Değişmeyen tek şey: 'Üretken kuklacı ' da ondan!