Kültür Bakanı cezaevindeki Belediye Başkanı'na niye kızdı?

Bizi kimler yönetiyor biliyor musunuz?

Bizi on yıldan beri yönettikleri için, her halde biliyorsunuzdur!

Ülkeyi yönetenlerin her şeyi bilmeleri mümkün mü?

Aslında bilmeleri, bilemediklerini danışmanlarına sormaları gerektiğini düşünüyorum.

İktidarın bu konudaki en başarılı ismi ‘Ağlamadan ve TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç!’

Bülent Arınç, ben şu kadar zamandan beri bakanım deyip, büyüklenmeden, tükürdüğünü yalayabiliyor. Sayın Bakan son vaazında ‘ağlamak insani bir duygudur’ diyerek, ne kadar etkileyici olduğunu bir kere daha kanıtladı.

Bülent Arınç geçenlerde Diyarbakır Emniyet Müdürünün ‘Dağda ölene ağlamayan insan değildir’ vecizesine ağlamış ve emniyet müdürüne hak vermişti! Sonra Başbakan emniyet müdürünü fırçalayınca, bu sefer de Başbakan’a hak verdi.

Bu neye benziyor biliyor musunuz, Nasrettin Hoca’nın hikâyesine. O hikâyeyi kısaca anlatacak olursak;

“Nasrettin Hoca aynı zamanda kadılık yapmaktadır. İki kişi bir konuda anlaşamaz ve hocanın huzuruna gelirler. Hoca önce birini dinler ve haklısın der, sonra ikiciyi dinler ona da haklısın der. Bunu gören eşi, hoca sen ne yapıyorsun, iki tarafa da haklısın dedin. Böyle kadılık mı olur deyince, hoca Hanım sende haklısın der.”

 Bülent Arınç’ınki de buna benziyor.

Bir de Başkan’ın her yanlış söylemini doğrulayan, doğrulama bakanı, pardon Turizm ve Kültür Bakanımız var. O Bakanımız da her şeyi az da olsa bilenlerden. Sanıyorum bu özelliğini, AKP’ye geçtikten sonra kazanmaya başladı. Çünkü bu bakanımız daha önce CHP’de görev yapıyordu. Koltuk gidince, AKP’ye geçti ve bakanlık yapmaya başladı.

Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Van 3. Turizm Fuarı için Van'a gider. Belediye Başkanı'nın kendisini karşılamaması nedeniyle kızan Bakan Günay, çevreye bağırıp çağırmaya başlar.

Öyle ya koskoca bakan Van’a geliyor, onu ilin Belediye Başkanı karşılamıyor!

Bakan’a gerçeği açıklamak isteyen Belediye Başkan Vekili, Valilik görevlileri tarafından engellenir.

Ancak Belediye Başkan Vekili bir yolunu bulur ve bakana kadar ulaşır. Bakan’a belediye başkanı sizi karşılayamaz der. Neden diye sorulduğunda Cezaevinde olduğunu söyler. Buna karşılık Bakan "Ben onun cezaevinden çıktığını düşünüyordum" yanıtını verir. Yani düşünerek bir insanın cezaevinden çıkabileceğini söyler!

Yani şunu söylemeye çalışıyorum. Ülkeyi yönetenler, kimin nerede olduğunu bilmiyorlar. Hatta kimin,  ne için tutuklandığından haberleri yok. Aynı Bakan Altın Koza film festivaline gelse, orada da Aytaç Durağa kızardı. Çünkü o da görevden alınıp, yargılandı ve cezaevine konuldu.

Memlekette neler olup bittiğinden haberi olmayanlar, bir yolunu bulup ülkenin gündemine gelmeyi başarıyorlar. Ardından da,  Fırat’ın kenarında kaybolan iki koyunun hesabını veririm diyen Süleyman Demirel’e sinirlenip, yargılamaya çalışıyorlar.