- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Kuraklık ve denize boşa akan sularımız
Ülkemizde 2013 yılı sonu ve 2014 yılı başı kurak bir kış mevsimi ile gidiyor.
Ekilen buğdaylar çimlenemedi ve bitkiler çıkış yapamadı.
2014 yılında yine buğday ve saman yerine buğday sapı ithal edebiliriz.
Çiftçiler Adana'da buğday çıkışları olmadığı için tarlaları bozup yerine bulabilirlerse ayçiçeği ekecekler.
Türkiye buğday üretiminin %20'sini karşılayan Çukurova'da kuraklı önemli bir etken olarak kaşımıza çıkıyor.
Karadeniz'de bile yağmur yağmuyorsa Türkiye'de gerçekten kuraklık var demektir.
Kuraklık kader olmamalı ve tarım yağmur sularına bağlı olmamalı.
Ama bizde sözde elektrik santrali yapacağım diyerek HES'ler kurulursa Hes'lerde kuruldukları bölgenin iklimini bozarsa kuraklık olmasından daha doğal ne olabilir ki.
Antalya'da iki büyük ırmak var. Düden şelalasinin deniz dökülmesi ve Manavgat şelalesinin deniz dökülmesi iki önemli suyun boşa gitmesinden başka birşey değil.
Fakat ülkemizde bu iki ırmağın suyunun 100'de biri miktarda su kaynağı olmayan yerlere Hes kurularak akan sular kesildi ve iklim ve ekoloji değişti.
Heslerin asıl amacı elektrik elde etmek olmadığı, esas gelecekte temiz suya göz dikmek ve temiz su satmak amacıyla kurulduğu için bizde ırmaklar denize dökülmeye devam eder.
Sadece Antalya'da denize dökülen 2 ırmağın suyu ile devasa baraj yapılabilir ve tarlalar susuz kalmaz.
Ama biz her zaman kolay yolu seçeriz.
1m''lik çayın önüne bent kurar hescik yapar, elektirikcik üretiriz.