Kurbanlık koyun ağlıyordu..

Yaklaşık on yıl önce'ydi sanırım..
Antalya'da ticari faaliyetimi sürdürmekteydim..
Şimdiki gibi bekar yaşantıma devam ettiğim için kurban bayramı sabahını kardeşim ile geçirmek istediğimden dolayı akşam yatı'ya kalmıştım..

Sabah kahvaltısında, site blokların depo veya kömürlüklerin birinde bağlı tutulan kurbanlık koyundan inlemeli, ağlamaklı sesler geliyordu..
Emin olun, abartısız söylüyorum tıpkı insan sesine benzer ağlama ve inleme sesleriydi..
Resmen ağlıyordu hayvan, insan gibi adeta..
Hala kulaklarımda o sesler..
Hatırladıkca on yıl önceki duygularıma dönüyorum sanki..

Kardeşimle birlikte eleştirisini yapmıştık kurban ile ilgili..
Kurban edilecek kurbanlıklar, kesileceğini anladıkları için insana benzer sesler çıkarıp ağlıyolarmış kardeşimin yorumuna göre ve katılmıştım düşüncesine..

O kadar üzülmüştük ki kardeşimle birlikte o sabah hayvanın o inlemelerine ve ağlamalarına ki, inanın bayramı kutlamak bile içimizden gelmiyordu..

Dini inançlar'a saygı duyuyorum..
Kutsal kitabımız'ın emirlerinden birisidir kurban kesmek ama bildiğim kadarıyla farz değil, vaciptir, yani kurban kesilmesede olur yorumunu getiriyorum düşüncelerim ve mantığımla..

Madem ki, islam dini mantık dinidir diyoruz, o halde hayvan olarak öldürüleceğini hissedip, adeta beni öldürmeyin yakarışlarını duyduktan sonra dinimizce farz olmadığı halde o hayvanın boynundan yeni bilenmiş bıçakla kesiyorsak bana göre caniliktir..

Ailemde küçük yaşlarımdan itibaren hep kurban kesildiğini görmüş ve büyümüş biri olarak, o sabahki hayvandan gelen sesleri duyduktan sonra kurban ile ilgili düşüncelerim değişti.

İnanıyorum ki, sizler de aynı sesleri duymuş olsanız kurban ile ilgili düşünceleriniz değişmiş olacaktı..

Ben hayatım boyunca bir hayvandan insan sesine benzer ses ile inlediğini ve ağladığını hiç görmemiş ve duymamıştım..

Eğer ılımlı islam modeli geliştirilecekse öncelikle kurban konusunu ele almalılar..

Sevgiler...