Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Küreselleşen Zihinler ve Türk Ordusu!

Küreselleşen Zihinler ve Türk Ordusu!
 

resim, yeniresim.com'dan alıntıdır.


Zihninde ve kalbinde hiçbir kayıt, köşe taşı olmayan nötr insanlardır, yuvarlak zihinliler! Vatanına, bayrağına, milletine, dinine, diline, kültürüne, memleketine, köyüne, mahallesine ve nihayet ailesine…

Amerikalı senatör Robert Toombs (1810-1885) Türk milletinin yıkılmaz kalesinin, değerlerine olan bağlılığı olduğunu fark etmiş ve bunu dünyaya ilan etmiştir: “Türklerdeki olguyu gördünüz mü? Türk anaları, evlatlarının siperde ölmesi için, evlatlarının saçına kına yakıyor! Öyle günler getirmeliyiz ki, o evlatlar analarına isyan etmelidir! Türklerdeki aile birliği yok edilmelidir.”

“Küresel veya evrensel” kelimelerini hiç hazzetmedim. Küresel kelimesi zehirli elmaya giydirilen şekerleme gibidir. Gelişmekte olan devletlere ve bilhassa milletimize içirilmeye çalışılan baldıran zehridir ki bu zehir, dünyayı yönetmeye çalışan kötü ruhlu efsuncuların “küre”sinde kaynamaktadır.

Global dünya, küresel yaklaşım, hatta hümanizma aldatmacasıyla ülkesine, değerlerine, bayrağına ve inançlarına bağlı insanların sinirlerinin alınmaya gayret edildiğini söyleyebilirim. Ülkesi ve milletiyle ilgili en önemli konu ve durumlar karşısında bile aidiyet duygusunu kaybetmiş mankurtlar, bedhahlar…

Evrensel olmak, ülkenin içine sokulmaya çalışıldığı en kritik durumlar ve zorluklar karşısında dahi “aymazlık, kayıtsızlık, nemelazımcılık” tavrı mıdır?

Evrensel olmak nedir?

Vatansızlaşmak mı?
Bayraksızlaşmak mı?
İnançsızlaşmak mı?
Köksüzleşmek mi?
Bencilleşmek mi?
Aydınlanmak mı?
Entelektüelleşmek mi?
Anasız babasızlaşmak mı?
Yalnızlaşmak mı, bir sokak kedisi gibi?
Sadece biyolojikleşmek, hayvanlaşmak mı?

Nedir bu küreselleşmek?..

Tevfik Fikret’in dediği gibi “Toprak vatanım, nev-i beşer milletim!” demek mi?

Hain reçeteleri dillerine dolayıp zihnini, vicdanını küresel düşmanlara kiraya veren şahsiyetsizlere, evrensel denilmemelidir. Belki bunlara, aksi rüzgârların yönü ve şiddetine göre kendine yön bulup yuvarlanan yusyuvarlak insanlar demek daha doğru olur.

Kendi değerleriyle evrensel olmaya gözü kesmeyenler, “alarak” değil hep “vererek” evrensel olabileceklerini sanırlar ki böyleleri gaflettedirler.

Sık sık İstanbul’u ziyaret eden ve Osmanlı kültüründen etkilenen, aynı zamanda deniz subayı olan Fransız edebiyatçı Albay Pierre Loti de: “Bir daha Türklerle savaşmadan önce, Türklerdeki din, dil, namus, aile, vatan, millet ve birlik duygularının yok olup olmadığını iyi kontrol edin. Yoksa Türkleri savaşarak yenemezsiniz.” derken acaba evrenselleştirilmemiz gerektiğini mi vurguluyordu.

Onlar ister ki, Türk ordusu küçülsün!
Onlar ister ki, yeni haritalar konuşulsun!
Onlar ister ki, Ermenilerden özür dilensin, Türk milleti şanlı tarihinden utansın!
Onlar ister ki, Türkiye’nin kırmızı çizgileri olmasın, Türk milleti omurgasız olsun!
Onlar ister ki, Türkiye zayıf bir devlet olsun!

Ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde zaferi; vatana, bayrağa ve inanca olan aidiyet duygusu getirmiştir. Bu aidiyet duygusudur, Türk milletini “ordu millet” yapan! Bu aidiyet duygusudur, kışlayı “peygamber ocağı” kabul ettiren! Bu aidiyet duygusudur, Türk milletini, tarih boyunca mazlumların imdadına koşturan, İslamın en güçlü bayraktarlığını yaptıran!

Ordu milletlerde; ordu, milletin kendisidir. Türk milletini ordusundan koparmaya çalışmak, bir insanın ciğerlerini sökmekten farksızdır. Ordu ile milletin arasını açmaya çalışmak, milleti suni teneffüsle yaşatmaya kalkışmak gibidir. Suni teneffüsle hayat bulan milletler, tarihin en büyük acılarını yaşamışlardır. Osmanlının son dönemlerinde yaşadıkları, Bosna’da, Urumçi’de, Filistin’de, Irak’ta, Kafkaslarda ve dünyanın geri kalmış veya gelişmekte olan birçok yerinde bugün yaşanan acılar…

Milleti ordusundan soğutur, orduyu milletinden koparırsanız; yarın cennet vatanımızın toprağında ülkemizi savunmak için koşan nesiller değil, ülkesinden kaçan hainler yetiştirmiş olursunuz.

Yakın tarihte değişik ideolojiler, küresel sermayeden beslenen hainler değişik vesilelerle milletimizle ordumuzun arasına nifak tohumları ekmeye çalışmıştır. Ancak bu çabalar beyhudedir. Türk milleti asker millettir. Türk ordusu, milletin ta kendisidir ve ordusuyla milletiyle Türkiye güçlüdür!

Güçlü ordu güçlü Türkiye, demektir.

General John B. Gordon, Türk milleti için: “Ben böyle millet daha önce görmedim. Bir millet, birbirine bu kadar mı bağlı olur? Beyler! Bu birlik bozulmadığı sürece, başarmayı hayal etmeyiniz!” der.

Birliğimizi ve değerlerimizi aşındıracak değişimlere müsaade etmeyelim.

Zafer Bayramınız kutlu olsun!

 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..