- Kategori
- Haber
Kürt Açılımı'na dikkat!
Türkiye çok önemli ve çok kritik bir dönüm noktasının eşiğinde. Hükümetin ortaya attğı malum "Kürt Açılımı" konusu çok iyi düşünülmesi ve üzerinde ayrıntılı olarak tartışmadan harekete geçilmemesi gereken bir konu. Yıllardır kanayan yaranın iyileşmesi amaçlanıyor. Umarım yaraya merhem sürerken tırnak atıp bu yarayı daha da derinleştirmeyiz.
PKK Sorunu ile başlamak istiyorum!
PKK terörü sonucu çok fazla şehit verdik. Binlerce insanımızı kaybettik. Gençlerimiz terör belası yüzünden çok acı çektiler. Binlercesi şehit oldu vatan toprağı uğruna. Gazilerimiz yaşam savaşına bir yanları eksik devam ediyor, şehitlerimizin evlatları yetim büyüdü. Daha dün bile teröristlerle girilen çatışmada şehit verdik. Bir ananın yüreği daha kora döndü. Belli ki yarın da vereceğiz, ondan sonraki gün de...
Ne için: Vatan için!
Ne için: Bayrak için.
Ne için: Bundan önceki şehitlerimizin kanını yerde bırakmamak, Türkiye'de yaşayan herkesi terörden korumak ve birlik, beraberlik içinde yaşayabilmek için.
Terör bitsin! Elbette bunu istiyoruz... Biz de her gün bir can vermeye meraklı değiliz. Fakat bunun için büyük tavizler verilmemeli. Türkiye Cumhuriyeti'nin felsefesine ve milli menfaatlerine aykırı bir duruma hiçbir zaman mahal verilmemeli. Bu ayrı bir mesele!
Gelelim şu "Kürt Açılımı" meselesine...
Bu ülkede her Kürt kökenli vatandaşımız anadili Kürtçe'yi konuşabiliyor. Kürtçe tv izliyor, şarkılar dinleyebiliyor. Kürtçe eskisi gibi yasak değil artık. Her Kürt kökenli vatandaşımız istediği yerde iş kuruyor, çalışıyor ve ekmeğini çıkarmak için ailesi ile birlikte canla başla mücadele ediyor. Bu ülkede yaşayan herkes gibi onlar da kimi zaman ekonomik sıkıntı çekiyor. İçlerinde ekonomik açıdan zengin olanlar da var. Bazen hep birlikte eğlendiğimiz de oluyor. Sonuçta birlik beraberlik içinde hem gülüyor, hem ağlıyoruz...
Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan herkes birbiriyle aynı haklara sahiptir.
Peki paylaşamadığımız nedir?
Bu saydıklarımın haricinde ne yapılmalıdır bunu tartışıyoruz. 85 yılı aşkın süredir aynı kimliğe sahiptik, aynı ülkede yaşadık, aynı dili konuştuk, bazen aynı dili konuşmasak bile anlaştık. Şimdi ne oldu?
Ülke halkı olarak Türk'ü, Kürd'ü, Laz'ı, Çerkez'i vs. bir olduk, PKK terör örgütünü yok etmek için çalıştık. Askerlerimiz savaştı. Hepsi Türkiye adına savaştı. Hani biz bu ülkeyi Türk'üyle, Kürd'üyle birlikte kurmuştuk ya, işte o birlikte kurduğumuz ülkeyi bir avuç bölücüye böldürtmemek için de birlikte savaştık. Şehitlerimiz oldu, kimi Türk oğlu Türk, kimi Kürt kökenliydi, kimisi laz, kimisi avşar... Birlikte göz yaşı döktük. "Vatan bütündür, bölünmez." dedik.
Durum böyleyken PKK terör örgütünün isteklerini Kürtler'e mal etmek çok büyük bir yanlış olur. PKK'nın var ettiği bir soruna Kürt Sorunu demek de aynı şekilde bir hatadır. PKK Sorunu ayrı, Kürt Sorunu ayrı olmalıdır.
Kürtler'in yoğunlukta olduğu Türkiye'nin doğusunda şartlar zordur. Ekonomik sorunlar Batı'dan fazladır. Eğitim ile çözülmesi gereken o kadar çok sorun var ki hem Doğu da hem Batı'da... Asıl çözüm bekleyen bunlardır. Orada yaşayanların refahı için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır. Terörden en fazla zararı gören doğu halkı da aslında bunun farkındadır. Zaten terörün en önemli psikolojik kaynağı oradaki ekonomik krizdir. Dağa gidişler hep ekonomik yetersizlikten kaynaklanmaktadır.
DTP'nin bahsettiği açılımın Türkiye'nin ve Kürtler'in yararına olmadığı kanaatindeyim. Hükümet'in bahsettiği açılımın ne olduğu ise merakla bekleniyor. Hükümet eğer Kürt Sorunu'nu çözecekse bunun için DTP'ye ihtiyacı yok. Ege Bölgesi'ndeki veya İzmir'deki bir sorunu çözerken CHP ile mi masaya oturacak ki Doğu'daki bir sorunu çözmek için DTP ile müzakere etsin.
PKK Sorunu ile Kürt Sorunu birbiriyle karıştırılmamalı. Bunların birbirine karıştırılması eminim Kürt kökenli vatandaşları da üzüyordur. Hükümet illa ki DTP ile masaya oturacağım diyorsa Kürt Sorunu'nun çözümünü gerçekleştirirken DTP'nin özerklik, ayrı kimlik vs. gibi isteklerine hayır diyebilmeli.
Hükümet Doğu'daki halkın refahını doğrudan sağlamalı. Doğu, dolaylı yollarla Batı'dan ayrı tutulmamalı. Doğu, Batı'dan ayrı tutulursa asıl işte o zaman oradaki halk zor durumda kalır. Bütünlük sağlanmalı ve birliğimiz korunmalıdır. En önemlisi de sakin olunmalı ve düşünmeden hareket edilmemelidir.