Kürtlerin ne kadarı PKK’yı destekliyor?

Ben Kürtlerin yarıdan fazlasının PKK'yı desteklemediğini düşünüyorum ama yarıdan azı da yüksek bir rakam.  Kürt nüfusun ağırlıkta olduğu 14 ilden (Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Siirt, Bitlis, Van, Hakari, Muş, Bingöl, Ağrı, Tunceli)  Urfa, Bingöl ve Tunceli’nin durumu biraz farklı.  Öcalan’ın memleketi, HDP’ ye de yüksek oy çıkıyor ama Urfa’da AKP ciddi bir tabana sahip. Bu nüfus daha ziyade din ve töre ağırlıklı. Pek dindar olarak algılanmayan Marksist Leninist PKK’ya bu hassasiyetleri nedeniyle karşılar. Ayrıca Akçakale ve Harran’da da MHP gibi bir partiye seçimlerde ciddi oy çıktığı düşünülürse… Aynı gerekçeyle Bediüzaman Sait Nursi’nin ağırlığı olan Bingöl ve Bitlis de sayılabilir. Tunceli ise Alevi Kürt. Alevi Kürtlerin zaten genelde de PKK’ya pek sempati duymadığını düşünüyorum. Iğdır’da Kürt nüfus var ama bence Kürt ili değil. Buna kalırsa PKK her yerde eylem yapıyor ve her yerde Kürt var.

Kürt ağırlıklı ve PKK’yı destekleyebilecek bu 14 vilayet dışındaki Kürt nüfusun bulunduğu yerlerde ise yüzyıllardan beraber yaşaya yaşaya Kürtlüklerini kaybetmişler. Buralardaki olaylar daha çok dışarıdan gelenlerce organize ediliyor. Mersin mesela. Genel olarak da zaten şöyle söylenebilinir. HDP’ ye oy verenler PKK’yı destekliyor olabilirler. 4 milyon civarındaki HDP Kürt oyu Kürtlerin yarısı eder. Ben diğer şehirlerimizde belli oranlarda yerleşik Kürt nüfusunun PKK’yı desteklediğine inanmıyorum. Ama HDP’ ye oy verebilirler.

Bu tür örgütlerle baş etmek zor ama 30 yıllık süreç içinde örgütün yok edilmesi değil teslim olması için çekinceli ve hassas davranıldığı göz önünde bulundurulmalı. TC’nin 100 bini aşkın askeriyle daha düne kadar 10 bini aşmayan (bugün 25 bin olduğu söyleniyor) PKK’yı normalde yok edebileceği ama öldürmeye değil teslim almaya çalıştığı ve bunun kendisi için ciddi dezavantaj yarattığı (sen teslim ol diyorsun adam ateş ediyor)gerçeği ortada.

PKK’da başarılı değil, istediğini alamadı. Bunun nedeni Kürt halkından destek görmeyişi. Halkın bir kısmı örgütle birlikte savaşıyor ama yarıdan fazlası da karşı. Örgütün eylemlerine karşı Türk bayrağı açanlar bile var.

Kürdün Kürdü desteklemeyişi hatta yetmiyormuş gibi karşı olup Türk bayrağı açması tuhaf. En önemlisi bu savaşı özgürlük savaşı olarak görmüyor olmalarıdır. Bu ayrımı çok basit şekilde şöyle yapabiliriz. PKK’ya (PEKAKA) diyenler örgüte karşı, (PEKEKE) diyenler örgütün yanında. Rahatı kaçanlar, menfaatleri zedelenenler/tezgâhları bozulanlar, savaş ve silah istemeyen barış yanlıları, korkup çekinenler, işimi aşımı kaybederim diyenler… Ama sanki Kürtlerin büyük bir kısmının PKK’ya destek vermeyişinin önemli bir nedeni daha var. İnsanın aklına şöyle bir şey geliyor. Destek vermeyen bu Kürtler sanki Kürt değil. 1000 yıldır beraber yaşaya yaşaya (kız alıp vererek akraba olmuşlar)Türkleşmişler ya da Kürtlükleri törpülenmiş, ölümlere karşı insanlaşmışlar, asimile olmuşlar ya da belki Müslümanlığın da etkisiyle değiştiler. Bu normal bir durum. Anketlerde%44 Türk’üm diyorsa benzer durum Kürtlerde de var.

Halklarını özgürleştirmek isteyenlerin en önemli sorunu bu. Hadi terör örgütü demeyelim kendi söylemleriyle özgürlük savaşçısı diyelim, PKK’nın bunu hesap etmesi gerekiyordu. Bütün Kürtlerin kendisini destekleyeceğini düşünmesi saflık olurdu. Ama doğrusu ben PKK’ya karşı olan nüfus için bu kadar yüksek bir oran beklemiyordum. Öyle ki TSK geri çekilse bile PKK hâkimiyet kuramayabilir. Şu andaki hâkimiyeti  zaten silah zoruyla. Yani sırf bu nedenle ayrı devlet imkânsız. Türklerde de Kürtlerde de “barış içinde kardeşçe yaşayalım” diyen anlamsız bir gurup var ya işte bu nedenle Kürt hareketi kör bıçakla tavuk kesmeye benziyor.

Bu durum Türkiye için iyi gibi gözüküyor ama tabi herkes yanılıyor. Desteği azalan PKK’nın çılgınlığı artacaktır. Üç buçuk IŞİD’den kaçan PKK’nın koca Türkiye’ye karşı nasıl bu kadar dirençli olabildiği de ayrı bir soru işareti tabi.

Herkesin sandığının aksine desteği azalan PKK ile savaşmak daha zor. Bu nedenle Kürt nüfus davanın içine girerse PKK’nın silah bırakması ve TC’nin çözüm sürecine/barışa yaklaşması daha kolay olacak.

Kürtlerin yarıdan fazlasının PKK’ya destek vermemesi TC’nin de elini güçlendiriyor. Zaten Kandil'e operasyonlar biraz da gücünü buradan alıyor. Kürtlerin tamamı (PKK’nın yanında yer almaları şart değil) Kürt davasına katıldıkça savaşın/terörün dozu düşecek, PKK yola gelecek, o kadar ölümcül olamayacaktır (yalnız aslan daha saldırgan olur)

Barışçı Kürt nüfusun PKK’ya karşı devletten yana olması (barış içinde yaşayalım) iyi niyet taşıyor ama konjonktüre uygun değil. Şu anda her iki gücün de yanında yer almak hata. Kürt davası, çözüm süreci, barış ve Türkiye’nin beklentilerini de içine alan üçüncü bir objektif ve bağımsız taraf oluşmak zorunda. 

Kürtlerin yarısının PKK’ya destek vermemesi Türkiye’yi şımartıyor. Kendini haklı görmesine neden oluyor.  PKK acımasız ama devletin de orantısız güç kullanımları var. Türkiye bu haliyle ülkesini savunan, terörle mücadele eden konumda değil. Bazı batılı ülkelerin bu PKK’yı terör listesinden çıkardığı unutulmamalı. 30 yılda 29 bin PKK’lı öldürülmüş. Örgüt katil ama Türkiye de biraz acımasız gibi. Sonuçta bunun bir terör mücadelesi olduğu unutulmamalı.

Burada küçük bir not düşmek istiyorum. Benim yazılarımı Türkiye’yi savunursam yayınlayacakları gibi bir durum var. Objektif olmak zorundayım, böyle bir şey yapamam. O iş için sokaklarda yeteri kadar “Kahrolsun PKK” diye bağıranlar var, birileri de böyle benim gibi yazacak. Çünkü bu ülkede demokrasi var!