Kuşku bilinci ve özgür eleştiri

Çeşitli eleştiri, eleştirel deneme, araştırma ve incelemeleri kapsayan, şair ve yazar, HCD’nin ezber bozan ve sıra dışı yapıtı “Kuşku Bilinci ve Özgür Eleştiri” Orhan Pamuk, Latife Tekin, Hasan Ali Toptaş, Dan Brown, Ahmet Ümit, Muazzez İlmiye Çığ, Necmi Gürmen, Turgut Özakman, Mustafa Armağan, Yalçın Küçük gibi yerli yabancı yazarların belli başlı eserlerini eleştirmekte, yorumlamakta, ayrıca çeviri hatalarına dikkat çekmenin yanısıra değişik güncel konular ve postmodernizm, Türk dilinin sorunları, hoşgörü, TV dizileri, medya, Hrant Dink’le ilgili yazılar da içermekte, eleştiriyi uzun yıllar kınama ve aşağılama zanneden insanımıza eleştiri ve eleştirmeni sevdirme amacını gütmektedir.

Temel amaç bu olmakla birlikte, yazarın, kendisi açısından olumsuz saptamalarını, zaman zaman öfkenin baskın çıktığı bir dille yansıttığını da gözleriz. Sanırım bunu, ruhunu ozan duygusallığının kapladığı bir kişiliğin, eleştiri gibi duyguların alabildiğine ötelenmesi gereken bir türde kalem oynatmasına bağlayabiliriz.

Kuşkusuz, bu kitap bir ders kitabı değildir, ama eleştiri ile ilgilenenlere zengin ve renkli bir örnekler dizgesi sunmaktadır.

Ülkemizde bir iki yazar dışında ve sayısı çok az olan akademik çalışma dışında yazınsal, akademik ve bilimsel eleştiri yapan yok denecek kadar az. Ne yazık ki, ülkemizin tarihinde, Osmanlı dönemi de içinde olmak üzere, hiçbir zaman görülmemiş bir pişkinlik ve aymazlıkla, alavere dalavere yoluyla, şifreli kopya çekerek hak etmedikleri akademik ünvanlara sahip, çakma profesör ve doçentlerden geçilmiyor. Bunların çoğu cahil, bilgisiz ve belli çıkar çevrelerinin emellerine kapıkulu gibi hizmet ediyorlar. Eleştiri üzerine kitaplar da yok denecek kadar az.

Günümüzde, dünyada ve ülkemizde, insanların duygu ve düşüncelerini yönlendirme, güdümleme, iğdiş etme, tek tipleştirme çabaları, artık bilimsel yöntemlerle sürdürülmektedir. Medya, basın-yayın, tümü tekelleşmiştir ve ne yazık ki, dünyaya dayatılan bu postmodern çarpık kültüre hizmet etmektedir. Aynı yaklaşım, devletler için de geçerli olduğundan bu gidişe “dur” diyecek bir güç, henüz yoktur.

Çeviri yapıtlarda da aynı başıbozukluk sürmektedir.

HCD’nin bu yapıtı, bu vahşi gidişata, sırf tüketime ve para kazanmaya odaklanmış bu yayın furyasına, bu aymazlığa, başıbozukluğa ve okura yapılan saygısızlığa bir başkaldırıdır.

Bu kitaptaki, çeşitli konularda yapılmış eleştirileri okuyunca belki de okuduğunuz kimi kitaplar üzerinde tekrar düşüneceğinizi sanıyorum.

Bilgi ve sorularla başbaşa kalmanız dileğiyle... Vildan Sevil Mayıs 2011

NOT: Bu yazı, yazar tarafından açılan e-kitap kampanyası başında, tanıtım amacıyla yazılmış, çeşitli edebiyat sitelerinde yayınlanmıştır. Kampanya sona erdiği halde, yazar, kitaplarını yayınlatma olanağı bulursa düşüncesiyle milblog’a aktarılmıştır. (V.Sevil)