Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '12

 
Kategori
Sinema
 

Kutsal Yürek

Kutsal Yürek
 

Yönetmen : Ferzan Ozpetek
Senaryo : Ferzan Ozpetek, Gianni Romoli
Oyuncular : Barbora Bobulova, Andrea Di Stefano, Lisa Gastoni, Massimo Poggio, Camille Dugay Comencini
Orijinal Adı : Cuore Sacro
yapımcımcı Firma : Warner Bros
Yapım Yılı : 2005
Yapım Ülkesi : İtalya
Orijinal Dili : İtalyanca
Filmin Süresi : 120 dakika
Resmi Sitesi : http://www.cuoresacro.com/
Dağıtıcı Firma : AFS Film
Vizyon Tarihi : 25.11.2005

En sevdiğim yönetmen olan Ferzan Özpeteğin, bazı eleştirmenlerce Cahil Perilerden sonra en iyi ikinci filmi olarak gösterilen ama bana göre ilk sırada yer alan Kutsal Yürek, başlar başlamaz alıveriyor kalbinizi avuçları içine, film boyunca örseliyor, hırpalıyor  sonra  da  iyileştiriveriyor tekrar. Neden bu dünyadayız sorusuna cevap  ararken, diğer yandan da  iyi  ve kötü kavramlarını irdeliyor. İnsan olabilmenin anlamını sorguluyor.

Ferzan Özpetek filmlerinin müzikleri her daim başlı başına bir dinleti şölenidir. Daha önce  dinleyip de hoşlanmadığınız şarkılar bile, o peri masalını andıran sahnele eşliğinde bir başka  gelir kulaklarınıza.

Film zengin bir aileye mensup, başarılı işkadını İrene ile çıkar karşımıza. Acımasız halasıyla  birlikte, dedesinin kurduğu holdingi yöneten bu genç kadın, milyarder ailesinin ona sunduğu  hayatı yaşarken, kendi kendine mutlu olup olmadığını bile düşünmeden, iş yaşamının katı  kurallarıyla boğuşmakta, zalim çarklarının arasında dönüp durmaktadır.

Bu zengin aileye sahip oldukları mal mülk yetmemiş olacak ki, İrene’ye çoukluğundan beri  hiç  görmediği soprano olan annesi Andrea’dan kalan evi yıktırıp, stüdyo daireler yaptırmaya  karar  verirler.

Irene evi gezerken, Andrea’nın emektar uşağından onun hayat felsefesini dinler, gizli  dünyasına adım atar ve annesinin sıradışı biri olduğunu farkeder. Genç kadın o evde   kendisininkine hiç benzemeyen bambaşka bir yaşam bulur. Seyirci Ferzan Özpetek  filmlerindeki peri masalı izlerini, Kutsal Yürek de Andrea nın dünyasında  sürecektir.

Irene mahallede 13 yaşındaki Benny ile tanışır. Bu küçük kız yankesicilik yapmakta ve o paralarla mahalledeki yoksullara yiyecek götürmektedir. Irenenin de cüzdanını çalmasına  rağmen genç kadın onu yargılamaz, sadece tanımaya anlamaya çalışır. Böylece  aralarında  yakınlık doğar, birlikte zaman geçirmeye başlarlar. Irene Benny ile birlikte şehrin farklı bir  yanını keşfeder, yoksulluğu, acıyı, sefaleti....

Benny yaptığına Irene ‘yi de ortak eder. Daha önce bencil bir çevresi olan Irene için tüm bu  yaşadıkları bambaşka hisleri de beraberinde getirir.

Küçük kız hiç umulmadık bir şekilde trafik kazasında ölünce, Irene büyük bir çaresizliğin  içinde bulur kendini. Ne kariyeri, ne parası, ne  lüks yaşamı duyduğu ızdırabı  hafifletemez.  Benn nin bıraktığı yerden o devralır işini ve yoksul ailelere yiyecek taşır. Fakat bu da tatmin  edemez genç kadını. Bunamlı günlerinden birinde, yanıbaşında küçük kızın varlığını hisseder  ve ağlayarak ondan ve annesinden kendinden geçmiş bir vaziyette evin alt katına iner. Bu  sahne filmin etkileyici anlarından biri. Hayal ve gerçek kolkola muhteşem bir yolculuğa  çıkmışlardır. Huzurludurlar. Iren de aynı huzuru hisseder. Evin alt katında bir aşeviyle  karşılaşan genç kadın kendi gizli kalbini  bulur. Yüzleşir onunla. Ona tutunur. Sarıp  sarmalar  yeni tanıştığı o kalbi.

Sonraki sahnede Irene aşevinde çalışmaktadır. Benny ile ilgilenen peder de ona yardım  etmektedir. Genç kadının yüzüne yansıyan sükundan anlayabiliriz ruhunun dinginliğini. Fakat  paragöz halası yeğeninin bu halinden hiç de memnun değildir. Pederi kilisesini  kapattırmakla tehdit edince, bundan tedirgin olan genç adam Irene’ye bu işi artık tek başına  üstelenemeyeceğini, vakıflaşmasının gerektiğini söyler. Irene buna karşıdır. Şirketleşmenin  acımasızlığını bilmektedir çünkü. O kendi çabasıyla halletmek istemektedir herşeyi. Hayal  kırıklığına uğrayan Irene tek başınadır artık. Kalabalıkların içinde kimsesiz, yapayalnızdır.  Irenenin metrodaki  yürüyüşüne, Andrea  Guecca’ nın müziğinin eşlik ettiği sahne filmin  etkileyici bölümlerinden biri. Ferzan Özpetek film müzikleri her daim başlı başına bir dinleti  şölenidir. Daha önceleri hoşlanmadığınız şarkılar bile, lavanta bahçelerinden süzülüp gelmiş  hissi oluşturan görüntüler eşliğinde bir başka gelir kulaklarınıza.

Fakir bir kadınla, çocuğuna mücevherlerini veren Irene devam eder yürümeye. Yıllardır  taşıdığı yüklerinden teker teker kurtulma anıdır bu. Ne kalabalık, ne gürültü umurunda  değildir. Ceketini çıkarır. Ardından bluzunu, eteğini, ayakkabılarını, çamaşırlarını.  Çırılçıplaktır artık. Dupdurudur, korunmasızdır. Fondaki müzik ise hala salınmaktadır  ortalıkta.  

Bir psikoloğun karşısında görürüz genç kadını. Konuşurlar, dertleşirler. Irene ile birlikte  annesinin  evine gideriz tekrar. Alt  katta yağlı boya bir portre takılır gözümüze. Fotoğraf  çektirmekten nefret eden, aynalara tahammülü  olmayan Andrea’nın resmidir bu. O resmin  kime benzediğiyse filmin sürprizi.

Film hafifçe sarsıyor izleyiciyi. Ne yaptığını, ne aradığını, ne umduğunu, ne bulduğunu, ne bırakacağını düşünmesini istiyor.

Aytül   Bingöl

 

 
Toplam blog
: 58
: 1128
Kayıt tarihi
: 26.07.12
 
 

Anadolu şehirlerine özgü o sıcaklığı havasında barındıran Tokat'da, büyük bahçeli bir evde doğdum..