Kuzey Irak suçlusu

Bugün gelinen noktada; Kuzey Irak’ta bir Barzani devleti kurulduysa, bugüne kadar Türkiye 300 milyar dolar kayba uğradıysa, binlerce şehit verildiyse, güneydoğu geri kaldıysa, Kürt-Türk ayrımı oluştuysa, terör örgütü var olduysa bütün bunların sebebi günün genelkurmay başkanı Necip Torumtay’dır.

Rahmetli T.Özal Kuzey Irak a “gir” dediğinde, “Musul ve Kerkük’e gir” dediğinde o gün girilmiş olsaydı bugün bu sorunlar yoktu. Ülkenin ordusunun başında bulunan ve bugüne kadar görülmemiş bir korkaklık sergileyen N.Torumtay, aynı zamanda Türk ordusunun prestijine de zarar vermiştir.

Askeriyede emre itaatsizlik neyse bu cezai müeyyide uygulanmalıydı aslında.

Geçmişte, Kıbrıs barış harekâtında, rahmetli Ecevit, S. Demirel ve Nihat Erim’in gösterdiği korkaklık gibi.

Türkiye’nin Musul ve Kerkük üzerinde uluslararası anlaşmalar gereği birtakım hakları vardır. Özal, uluslararası anlaşmanın sonucu olarak o günlerde bunu fırsat bilip oraya girmek istemişti. Zaten Mustafa Kemal’in de fermanı vardı: “İlk fırsatta burası kontrol altına alınmalıdır” diye. Mustafa Kemal’ci geçinenler Mustafa Kemal’e ihanet ettikleri gibi ülkeye de ihanet etmişlerdir.

Bir canlı yayında N. Torumtay’a soruyor sunucu: “Sn. Paşam neden o gün istifa ettiniz? Neden Kuzey Irak’a girmediniz?” Cevap şu: “BM bunu kabul etmezdi.” Ya sana ne? Sen misin bu ülkeyi yöneten? Sen misin milletin iradesini taşıyan?

Özal ne yapsın? Ordunun içindeki ikiliği görünce fikrini askıya aldı o gün ve Özal’ı harcadılar. T. Özal’ı harcanmasının sebeplerinin başında gelen de budur; Musul ve Kerkük’ün alınması isteği. Özal sağ kalsaydı bugün Musul ve Kerkük sanırım alınmış ve bulunduğumuz durum hâsıl olmamış olacaktı.

Ne Barzani devleti ne de terör olurdu. Bunca şehit verilmemiş olurdu.