- Kategori
- Mizah
Leonardo Da Vinci'nin garip prensipleri
Leonardo Da Vinci'nin 7 prensibi vardır.
Başarılı olmak için bunlara bir göz atmakta fayda var derler, ama bana bunlar biraz biraz mantıksız gibi geldi. Bu prensipler;
1-CURIOSITA: Bizim toplumda, çok soru soran insana, meraklı Melahat denip, hor görülür ya, Vinci meraklı olmayı salık veriyor. Hayata büyük merakla ve öğrenmeyle bağlı olmayı öneriyor. Bence siz öyle yapın, etrafınızdaki bir çok insanı kızdıracaksınız ama, çevremizdekilerin düşünecek ve söyleyeceklerinden çekinmeden, merakımızı kaybetmeden sorup her şeyi araştırın, bakın o zaman, başınıza gelmedik kötülük kalmayacaktır.
2-DIMASTRAZIONE: Bu da bilgiyi deneme yolu ile test etme, sebatkarlık ve hatalardan ders alma arzusu anlamına gelir. Öğrenilen her şey mutlaka denenerek test edilmeli, doğruluğuna ondan sonra karar verilmelidir. Bence bunu da her zaman denemeyin. Mesela, evdeki elektrik arızasında, deneyip test edip, yapacağım derseniz, bir bakarsınız çarpılırsınız, denediğinize pişman olabilirsiniz, benden hatırlatması.
3-SENSAZIONE: Bu da “Duyguların özellikle hayati deneyimlerin bir aracı olan görüşün devamlı olarak rafine edilmesi anlamına gelir. Müzik dinlemeli, resim çizmeli, müzeler gezmeli, kitap okumalıyız. Değişik yiyecek ve içecekler tatmalı, çevremizdeki her şeye dokunmalıyız.” Anlamındadır. Ama burada da her şeyin tadına varmaya çalışırsanız, bir bakarsınız balina gibi kilolu olabilirsiniz. Her istediğiniz şeye de dokunamazsınız, birinin ayıp yerine dokunursanız, kafanıza ayakkabıyı yiyebilirsiniz.
4-SFUMATO: Belirsizliği, paradoksu ve kararsızlığı kucaklama arzusu anlamına gelir. Gelişen dünyada başarılı olmak için belirsizlikler altında çalışmaya alışmalıyız. Paradoksla karşılaştığımızda sükunetimizi koruyarak etkili ve sağlıklı bir zihne sahip olabiliriz. Bu da yanlıştır. Hayatı belirsizliklerle dolu olan, mesela evlenmeye bir türlü karar veremeyen kız yada erkekten ne köy olur, ne kasaba. Öyle değil mi?
5-ARTE/SCIENZA: Bilim ve sanat, mantık ve hayal arasındaki dengenin geliştirilmesi anlamına gelir. Her insan doğuştan her türlü yeteneğe sahiptir. Bu doğruysa, Tür Milleti olarak bizim neden yeteneğimiz yok, hiç denizle sınırı olmayan bazı ülkeler yüzme yarışlarında, madalyaları toplarken, biz neden armut topluyoruz o zaman.
6-CORPORALITA: Zarafet, her iki eli de aynı şekilde kullanabilmenin fitresi ve dengenin sağlanması anlamına gelir. Başarı için kişinin öncelikle kendisiyle barışık olması gerekir. Bunu sağlayacak bir etken de insanın sağlıklı, zarif ve dengeli bir vücuda sahip olmasıdır. Bu kurallar, bayanlar ve erkekler içinde geçerlidir. Herkes zarafetine dikkat etmeli ve sağlığını korumalıdır.
7-CONNESIONE: Bütün olanların ve her şeyin ilişkisini anlamak ve değerlendirmek, sistemli düşünme anlamına gelir. Kısaca yaşadığımız her şeyi birbiriyle olan ilişkisini anlamaya çalışmalı, her şeyi bir arada değerlendirmeliyiz. Değerlendir istersen, her şeyden sonuç alamazsın ki, bir kız sevdi, işi gücü olmayan bir adama kaçtı diyelim. Düşün düşün dur, neden kaçtığını anlamayamazsın ki.
Leonardo Da Vinci kardeşimiz yazmış, ama gördüğünüz gibi, bir çok prensip günümüz Türk toplumuna uymuyor gibi geliyor bana.