- Kategori
- TV Programları
Leyla'sız Mecnun bundan sonra ne yapar dersiniz?

Mecnun yeni isimlerle birlikte...
Leyla İle Mecnun dizisiyle ilk tanışmamda ne bu kadar popüler olmuş, ne de fenomen hale gelmişti. Ama o zamandan biliyordum ki Türkiye'nin en güzel yapımlarından biriydi bu dizi, ve kalitesi çok geçmeden anlaşılacaktı. Ve anlaşıldı da. Özellikle sosyal paylaşım sitelerinin katkısıyla kendine has bir izleyici kitlesi oluşturan diziyi, Türkiye'nin gündemine üzücü bir olay taşıdı. Arda karakterine can veren Ushan Çakır'ın Leyla karakterini canlandıran Ezgi Asaroğlu'na uyguladığı fiziksel şiddet, medyada oldukça ses getirdi. Halbuki bir bölümünde "Kadına şiddet uygulayan erkek değildir." sloganını vermiş bir dizi için ironik bir durum oldu bu. Yapım şirketinin nasıl bir yol izleyeceği merak edildi. Beklendiği üzere ilk olarak Ushan Çakır'la yollar ayrıldı. Her ne kadar dizideki Arda'yı çok sevsem de Ushan Çakır'ın diziden çıkarılması doğru bir karardı. Kadına şiddetin her türlüsüne karşı olduğumu da burada belirtmek isterim. Sonrası Zeynep karakterini canlandıran Beste Bereket'in kendi isteğiyle diziden ayrıldığı belirtildi. Sürpriz ise sonrasında geldi, yapım şirketi olayı magazinselleştirdiği gerekçesiyle Leyla'yı yani Ezgi Asaroğlu'nu diziden çıkardı. Bu karar çok tartışıldı. Kimileri olayın mağduru olan Ezgi Asaroğlu'nun diziden çıkarılmasını yanlış bulurken, kimileri dizinin başrol oyuncusunu kadrodan çıkarabilecek kadar cesur bir karar alındığına hem fikir oldu. Kimileri bu iş bitmiştir derken, kimileri de -özellikle Ezgi Asaroğlu'nun oyunculuğunu beğenmeyenler- bundan sonrasının çok daha iyi olacağını savundular.
Yapım şirketi de birkaç gün öncesinden yol haritasını kamuoyu ile paylaştı. Diziye Zeynep Çamcı ve Müge Boz'un dahil edildiğini duyurdular. Tahmin edilen senaryoya göre Leyla bir trafik kazası sonucu hayatını kaybedecek. Leyla'nın kalbi ve karaciğeri Sedef ve Şirin'e verilecek ve sonrası olaylar gelişecek. Ben bu noktada senarist Burak Aksak'ın bizi ters köşeye yatırabileceğini düşünüyorum. Kendisi bu konuda oldukça başarılı olduğunu çok önceden kanıtlamıştı zaten.
Peki cidden bundan sonrası ne olur? Başrol karakterleri ile yollarını ayıran dizilerin bocalamasına bolca şahit olmuşluğumuz vardır. Ancak ben Leyla ile Mecnun'un bu sorunla karşılacağını düşünmüyorum. Neden mi? Aslında cevabı oldukça basit. Yerli yapımlarda sık görmediğimiz bir uygulama var bu dizide. Başrolü paylaşan karakterlerin yanısıra yükü omuzlayacak yan rol karakterlerine dizide fazlaca yer verilmiş olması, onların da oldukça başarılı işler çıkarmış olması ve hatta başrol oyuncularının bir adım önüne geçmiş olmaları böylesine bir sıkıntı yaşanmayacağının sinyalini vermekte. Erdal Bakkal, İsmail Abi, Yavuz, İskender ve Mecnun zaten diziyi sırtlayıp götüren karakterlerdi. Yani demem o ki bu karakterler devam ettiği sürece bu dizi yürür gider. Tabi ki bir yadırgama durumu olacaktır. Ancak en fazla bir bölüm, bilemediniz iki bölümde bu sorun da aşılacaktır. Çünkü dizinin, oyunculukların, karakterlerin öylesine pozitif enerjisi var ki işlerin yolunda gitmemesi imkansız gibi görünmekte. Dizideki bu pozitif enerjiden dolayı yaşanan şiddet olayı hem şaşırttı, hem de üzdü. Çünkü kimse böylesine güzel bir dizinin setinde bu tür bir olayla yaşanabileceğini tahmin edemiyordu.
Böylesine kaliteli yerli bir yapım ortaya çıkmışken desteklemek gerekir. Dizinin sıkı bir takipçisi olarak bundan sonra da pazartesi günlerimin en keyifli anının Leyla ile Mecnun anı olacağını belirtmek isterim. Lafı gelmişken söyleyeyim, bu hafta bugüne kadar yayınlanan bölümlerden derlenen, ekibin set arkası görüntülerinin olacağı bir bölüm yayınlanacağı söylenmekte. Yeni karakterlerle yeni bölüm ise önümüzdeki hafta ekranlara gelecek.
İsmail Abi'nin o tertemiz halini, Erdal Bakkal'ın yadırganmayan açık sözlülüğünü şimdiden özledik bile. Yavuz'un "Ben öyle bir insan mıyım?" diye çıkışmasını, Mecnun'un "Piii, onu demiyeydin iyiydi." demesini, İsmail Abi'nin "Nasıllll?" diye bağırmasını, Erdal Bakkal'ın "Bakkalım ben bakkal." diyerek söylenmesini ve İskender'in "Neden benim oğlumun bir apabosu yok." diye serzenişini...
Kireçburnu sahilinden, geçen gemilere el sallamak istiyorsanız, Leyla ile Mecnun'u takip edin derim.