Limonata artık lüks bir içecek!

Ne güzeldir, sıcak yaz günlerinde  ve sokaklarda bunaldığınız bir anda buz gibi bir bardak limonata yudumlamak. Boğazınızdan geçerek tüm vücudunuza yayılan o doyulmaz kokusu ve lezzetiyle rahatlamak. Son damlasını da şöyle bir ağzınızın içinde şapırdattıktan sonra; "bir bardak daha " istemek ve o bardağı da aynı zevk ve iştahla yudumlamak.

Ama, kim derdi ki, bir narenciye cenneti olan ülkemizde bir gün gelecek ve sofralarımızın vazgeçilmezi, her derde deva limonun fiyatı ateş pahasına yükselecek, nerdeyse tane ile alınacak adeta koklanarak tüketilecek. Ve kim derdi ki, giderek değişen ve bazılarımıza göre ağırlaşan yaşam şartları, hayatımızın en güzel ama sıradan alışkanlıklarına da gem vuracak.

Sıcak yaz günlerinin olmazsa olmazı, buz gibi bir limonatayı da özlenenler listesine almak pek hüzün verici geliyor bana. Hiç değilse, evlerimizde, tadımlık da olsa, daha ucuza ve çok daha sağlıklı mal edebileceğimiz gerçeği ise bu hüznümü kısmen dağıtan bir teselli oluyor.

En büyük dileğim, limon fiyatlarınn tekrar makul seviyelere gerilemesi ve evde sokakta yine doya doya bu sağlıklı ürünü her şekli ile bolca tüketme imkanına kavuşmamızdır.

Şimdi canım nasıl da buz gibi bir limonata çekti, anlatamam!