Lütfen dikkat, dolandırıcılık çeşitlileşti (Kerim Özbekler)

Daha dün, adaşım olan Gazeteci, Şair, Yazar bir dostumun başına gelen bir olayı, siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Ola ki bir okuyucumuza faydası olur kanaatini taşıyorum.

 Elbette kolluk kuvvetleri gerekli uyarıları yapıyorlardır. Buna rağmen, yine de dolandırıcılıkta kural ve yöntem tanımayan kalpazanlar; her gün yeni yüz, tarz ve yöntemlerle karşımıza çıkıyorlar. Kimilerine diş geçiremiyorlar, diş geçirdiklerinin de tabiri caizse canını okuyorlar. Hemen çoğu zaman, çevremizdeki olanların ya şahidi oluyoruz ya da anlatılanlar kulağımızı tırmalıyor.

İşte Aydın Nazilli’den adaşım Gazeteci, Şair ve Yazar Kerim ÖZBEKLER ’in başına gelenler, dikkate alınması babında, göz ardı edilmemesi elzemlik arz ediyor.

 “ Bu sabah 29 Haziran 2015 Pazartesi günü, sanıyorum saat 09.30 civarlarında doğu şivesi ile konuşan birisi beni ev telefonumdan arayarak, polis karakolundan aradığını, ne iş yaptığımı, yakın bir zamanda kimliğimi veya fotokopisini kaybedip kaybetmediğimi sordu. Kendisine Gazeteci-Yazar-Şair olduğumu, hiç bir zaman kimliğimi ve fotokopisini kaybetmediğimi, kimseye de vermediğimi belirtince; kimliğimin yanımda olup olmadığını sordu.

Polis olarak kimliğimi doğrulatmak için, annemin ve babamın ismini söyledi, şaşırdım. Nüfus cüzdanı kimlik numarasını okuyordu ki ''bir dakika müsaade eder misiniz? Kimliğim ceketin cebinde, alıp geleyim.'' dedim. Anında alıp geldim, numarayı okumasını istedim. Okudu, baktım, numara aynen, doğru.

Telsiz sesinin de geldiği Emniyet amiri rolündeki kişi, bundan sonra ''sizin kimliğinizi kullanarak 170 kadar telefon hesabı açmışlar, 3-5 şirket kurmuşlar. Bunlar PKK’lı olabilir, bankalardaki hesaplarınızı da boşaltabilirler. Kaç banka da hesabınız var ?'' şeklinde bir soru sormayı da ihmal etmedi. Bu arada, Gazeteci-Yazar-Şair olduğumu ifade etmemden sonra; konuşmalarının başına, ''hocam'' kelimesini ekleyerek, konuşmasına devam etti. Ben ''kaç bankada hesabınız var ?'' sorusunun karşılığını ''önceleri, bütün bankalarda hesabım vardı, ama bundan yıllar, yıllar önce hepsini kapattım. Şimdi bir tek bankada hesabım var, oradan da sadece emekli maaşımı çekiyorum.'' dedim.

Bu bankanın hangi Şubesi’nden maaşımı çektiğimi sordu, “Nazilli” cevabını verdim, ama bu arada bir polis Amir’inin etki alanına girmeyen bu sorular üzerine, ben şüphelenerek ''telefonu kapatalım, ben hemen karakola geliyorum.'' dedim. İtiraz etti, ''ben size konuyu anlatamıyor muyum, bu ön bilgileri aldıktan sonra, ben sizi zaten eve ekip gönderip aldıracağım'' diye konuşmayı sürdürmek istedi. Ama ben bu konuşmalardan sonra, telefonu ve bilgisayarı hızla kapatarak, 5 dakika içinde banka müdürüne ulaştım.

Hesabı bloke ettirdim. 5 dakika sonra, Cumhuriyet Savcısına bir dilekçe vererek, bu sahte polis şebekesinin yakalanmasını istedim. Savcı başta olmak üzere, Zabıt Kâtibi ve benim imzamın bulunduğu dilekçenin bir fotokopisini alarak eve geldim. Savcı bey ''şifreleri kırarak, devletin resmi sitelerinden kimlikleri ele geçiriyorlar. Bir zararın yok değil mi ?'' diye sordu, ''şimdilik yok.'' diye cevap verdim,

Zabıt Kâtibi de ''bu yolla, son 3 ay da Nazilli’de birçok kişinin maaşını bu yolla çarptılar.'' dedi. Savcılık, şimdi beni arayanları arıyor. Ayrıca kullandığım her 2 telefonun numarasını savcılığa ileterek, bunların takip altına alınmasını ve yakalanmasını da istedim. Yukarıdaki konuyu vatandaşlarımızı uyandırmak için özellikle yazdım, lütfen dikkat.”

Evet,  dost Kerim adaşıma geçmiş olsun derken, onun da söylediği gibi, “Lütfen dikkat” ama çok çok dikkat, çünkü dolandırıcılık çeşitlileşti.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com