Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '12

 
Kategori
Antalya
 

Maçı İzlemekten Vazgeçtim

Maçı İzlemekten Vazgeçtim
 

  • Yağmur, kasvet ve gri bulutlara bezeli bir gün… Belki de havanın halidir benim de ruhumun kasvetli hale bürünmüş olmasının nedeni.
  • Maç seyredeceğim. Uzun zaman olmuş maç seyretmeyeli. Fenerbahçe maçı…
  • Aracımın yönünü sahile çevirdim. Hoş, her zaman ki güzergâhım!
  • Ağır aksak ilerleyen bir trafik… Olağanüstü bir şey yoksa, o saatte öyle bir trafiğin yaşanması pek de olası değil.
  • Merak ediyorum ağır aksak yürümekte olan trafiğin nedenini. O an için bilmem imkânsız… Merakım daha da artınca, işte tam o anda nedenini anlamak durumunda kaldım.
  • Sahilin kaldırımında genç kızlar… Henüz daha yirmilerinde ya varlar, ya yoklar. Şuh yapılmış bir makyaj, mini etek, topuklu ayakkabılar… Ellerinde birer sigara, tek şerit halindeki yolda ilerlemekte olan araçların içerisindekilerle, et pazarlığı yapıyorlar.
  • Antalya’nın Konyaaltı’sı…
  • Yani şehrin merkezi…
  • Henüz daha yirmisinde bile olmayan kız çocukları. Yüzlerine baktığında, ağır makyaj altında sanılan olgunluk hali… Yok… Tabii ki değil. Her hal ve tavırlarından daha yirmisini bile bulmamış seks işçileri. Her geçen gün daha da artıyor sayıları. Her geçen gün yeni kız çocukları ekleniyor eskilerin yanlarına. Ve gece yarılarına kadar, Konyaaltı sahilinde müşteri kovalıyorlar.
  • Ve koca koca adamlar… Yani herifler… Altlarındaki model arabalarının içerisinde, ağızlarından akan salya eşliğinde, o kız çocuklarıyla seks pazarlığı yapıyorlar.
  • İnsan merak ediyor işte… “Bu nasıl iştir?” diye. O manzara karşısında “utanmak” sözcüğü az bile kalır.
  • Eminim ki, o model araçların içerisindekilerin, o kız çocuklarının yaşlarında torunları ve kızları vardır. Ve insan işte sormak durumunda kalıyor birader, “Bu nasıl iştir?” diye
  • Bu nasıl bir ruh halidir ki, kendi çocuğu yaşındaki kız çocuklarıyla, kaldırım üzerinde et pazarlığı yapabiliyor? Hem de şehrin merkezinde, hem de alenen…
  • “Onur”, “Haysiyet” gibi kavramların değeri de mi yok bu insanların nazarında? Her şey bir yana, “Birileri görür de, haysiyetim iki paralık olur” diye de mi düşünmüyorlar? Veya herkesler mi böyle de, kaldırım üzerinde bu denli rehavet içerisinde ve pervasızca bu pazarlıkları yapabilmeyi göze alıyorlar.
  •  
  • Az sonra aracımı parka çektim… Sahildeki kaldırımın üzerinde başladım yürümeye. Dalgalar çılgıncasına kıyıyı dövüyordu. Beş yüz metre… Bir kilometre… İki kilometre… Ve gerisin geri döndüm.
  • Maçı izlemekten vazgeçtim.
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..