Madenci bu ülkenin efendisidir

“Madencimiz bu ülkenin efendisidir” desem çok büyük bir laf mı etmiş olurum? Bilmiyorum, sinir bozucu günler yaşıyoruz. Özellikle son bir iki yıldır çok sıkıntılı günler yaşıyoruz. Bakın 19 Mayıs’ın pazartesiye gelmesiyle üç günlük tatil var önümüzde, kısa geziler, kısa kaçamaklar için ideal bir hafta sonu. Ama gelin de huzur içinde, güle oynaya, bir tatil yapın. Vicdanı olan duyarlı herkes, içindeki yasla geçirecek bu üç günü.

19 Mayıs, bu topraklarda yaşayan halkın özgürlük, bağımsızlık savaşının miladı. Aradan 95 yıl geçti. Ve bugün görüyoruz ki, bu topraklarda yaşayan halk ne yazık ki bağımsızlığını, özgürlüğünü kazanamamış. İlkokul çağlarımızdan beri bizlere Atatürk hep eksik ve yanlı anlatılmış. Yıllar geçtikçe, bilinçlendikçe Atatürk’ün bugün hala efsane, büyük lider olmasının anlamını daha iyi anlıyoruz. Onca yıldır Atatürk felsefesini daha da ileriye getirecek bir lider, bir yönetici bulamamızın sancılarını çekiyoruz.

Bugün cumhuriyet tarihimizin 90 yılını geride bıraktık, ama ne yazık ki, hala köylümüz, çiftçimiz, hayvancılığımız ve işçilerimiz, bu toprakların efendisi olamadı. Hala fakir, hala garip, hala çaresiz. Borç girdabına kapılmış, kredi batağına batmışsınız, farkında değilseniz umut yok ne yazık ki. Kendin üretmez, kendin kazanıp kazandığın kadar harcamazsan birilerinin kölesi olursun. Sömürülürsün. Atatürk'ün kemiklerini sızlatırsın.

Depremde 20.000 kişi, maden kazasında 300 kişi, trafik ve iş kazalarında milyonlarca ölümün sebebi kader olmamalı. İnsan hayatının önemini kavramamız için daha kaç yıl geçmesi gerekiyor.