Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Madımak anması üzerinden klasik anmalar üzerine düşünceler.

Madımak anması üzerinden klasik anmalar üzerine düşünceler.
 

Baskıcının amacı iktidarı tek ve en etkin parçası olmaktır.


Aşağıdaki yazı baskıcı karşısında yaratıcı sınıfın konumlanması, onun ürünleri ve toplumsal yapıyla ilişkilerini irdelemek amacıyla yazılmıştır. Yeni yüzyılda yaratıcı sınıf toplumun ne önemli harekete geçirici, dönüştürücü dinamikleri arasında yer alacaktır.

Baskıcıya ve onun gerçekleştirdiklerine karşı yeni yöntemler geliştirilerek mücadele edilebilir. Baskıcının gerçekleştirdiği toplum açısından infial gösterilen bir olaya, eylem karşısında anma günleri düzenlemek, o günü ve anı canlı tutmak baskıcının yaptığı sembol bir katliamı, hareketi, olayı yıllar boyunca o biçimi ile gündemde ve hatırlarda tutmaya yol açmamalıdır.

Eski model klasik anmalar, baskıcıyı, eylemin yarattığı korkuyu yeni kuşaklara taşıma tehlikesi içeriyor. Söylentiler üzerinde yürümeye başlayan her tepki, söylenti yaratmakta ve yönetmekte sonsuz derecede usta olan baskıcının avantajıdır. Ben, 16 yıldır Madımak'ın gündemde tutuluş biçimini doğru, uygun ve yerinde bulmuyorum. Anma şekillerini, yöntemlerini, eylemlerini tembellik, ortaya çıkan sonuçları yaratıcı insanların ufuksuzluğu görüyorum.

Böyle bir eylemi lanetlemek, o eyleme karşı yapılacak şeyleri tespit etmek yıl boyunca düzenlenecek fikir araştırmaları, bunların bir yol ve hareket planına çevrilmesi sağlanabilir. Stratejilerin, ortaya çıkan sonuçların, her bakımdan değişik mesleklerin yaratıcıları, sosyal sorumluluk sahibi kişiler tarafından da ele alınarak son bir biçime ulaşılabilir. Baskıcıya karşı strateji oluşturma toplantılarında elenerek en etkili ve yaratıcı olanları da varılan mutabakat çerçevesinde uygulamaya sokulabilir.

Her meslekten yaratıcı sınıf, kendini konuyla ilgili görenler, böyle bir katliamı hatırda tutmak için çok daha etkin yollar bulmak zorundadır. Bunun uzun yollar olduğunu söyleyebilirsiniz, ben tersini söylemedim ki? Tarihi dönüştürecek etkinlikteki eylemleri her yıl o gün bir araya gelerek miting ve protesto görüntüleri, resim taşımalar ile etkisini ortadan kaldırılabileceğine mi inanıyorsunuz? Böyle ise size yanıldığınızı söylemeliyim.

Sizi ve toplumu değiştirmeye, yaşam biçimini ortadan kaldırmaya yönelik eylem, şiddet ve hareketleri düzenleyenler, yaşam biçiminize kastı bulunanlar bir anma gösterisi ile yollarından dönecekler mi sanıyorsunuz? Yine yanılıyorsunuz.

Baskıcı vazgeçmek yerine o hareketi de unutturacak toplumu daha etkili biçimde kanatacak yeni şeyleri düşünmeye, uygulamaya sokmaya adamış bir zeminde, inanç ve yaşam düzeninde bulunuyor. Ona karşı aynı disiplin, daha derin inanç ve kararlılık ile karşı koyulmaz ise korkarım ki uzun vadede bile olsa amaçlarına ulaşma ihtimali yüksektir.

Baskıcının bizim tasvip etmediğimiz yol, şiddet ve yöntemler ile çalışıyor olması ona karşı mücadele edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Her baskıcının, büyük ve dev sanılan her kurgunun en zayıf yanı, kendisinin de olmasından ödü patlayan yöntemler ve karşı koyma biçimleri vardır.

Baskıcı şiddet uyguluyor diye şiddet uygulamak, o yalan dolan ve dedikodu ile ortam ve zeminleri karıştırıyor ise onun yöntemlerini aynen kullanmak zorunda değiliz. Tarihte baskıcıya karşı mücadelenin, bunun başarılı olamadığı durumları içeren yüzlerce örnek vardır. Sadece onları izleyerek, araştırarak bu konuda entelektüel ekipler oluşturarak bile baskıcıya karşı yeni dil ve yöntem arayışları bulunabilir.

Tarihi örneklerde göstermiştir ki, baskıcı, bu tür toplum karıştırıcı dedikodu, eylem ve şiddeti belirli bir sıralama ve strateji ile yapmaktadır. Onun amacı iktidarı tek ve en etkin parçası olmaktır. Bu nedenle tolumun güvendiği değer yargılarını, kurumları ve kişileri yıpratmak için sonsuz sayıda eylem, dedikodu üretecek ve her tür yalana başvuracaktır. Baskıcının yarattığı, gerçekleştirdiği hiçbir şey için “Bu kadarı da olmaz” denmemelidir. Baskıcı, bunu dedirtecek her seferinde daha üst şaşırtma ile karşınızda olacaktır. Baskıcının ruh hali, sizin onun yaptıklarına karşı tam da bugün yapmakta olduklarınızı yapmayı beklemektir. Baskıcı ortamdaki gerilimden beslenen, bunu stratejilerinin ana kaynağı yapan başka bir sistem yaratmıştır.

Onu şaşırtacak en önemli şey, tepkinin niteliğindeki ani değişiklikler ve onun zekasının kıvıramayacağı, ona karşı konumlanma sağlayacak toplumsal hareketlerdir. Bunların neler olması gerektiği, işi ve mesleği bu olan insanlar ve kurum temsilcileri tarafından düşünülmelidir. Bu yazının konusu değildir. Yardım istenmesi durumunda bu stratejilerin oluşmasında, özellikle gelecek yıl Madımak faciasının anılması için yollar ve yöntemler bulunmasında destek verebilirim.

Gelecek seneye daha bir sene var diyerek o güne kadar yine ense yapılacak, o gün geldiğinde yine ortaya çıkılacak, bağırılacak, öfkeler ağlamalarla baskıcının ellerini ovuşturacağı yeni sahneler yaşanacak. Tekerrürden ibaret bir tarih, trajedidir.


Öncelikle kendimize dönüp bakmalıyız. Seneye o oteli satın almak, bütün baskıcıların ödünü patlatacak bir proje ile orayı anıtsal değerde işler yapılan bir yere çevirmek, her sene önünde bağırıp çağırmayı bırakarak, öfkelerimize hakim olarak sessiz bir güç ve çoğunluğa dönüşerek orayı yıl boyu şiddete, baskıcıların yöntemlerine karşı bir inanç ve kararlılık müzesi haline getirmek bu kadar mı zor?

Pamuk eller cebe, o otel bu toplumun neredeyse yirmi milyonunu oluşturan Alevi inancına sahip insanların bir onur sorunu ise o otel, bedeli her ne kadar olursa olsun, devlete bırakılmadan satın alınmalı ve üzerinde düşünülen her ne ise yapılmalıdır.

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..