Mahalle baskısıymış... Güldürmeyin beni.

Ailece seçkin bir mekânda yemek yemek istediniz. Bütçeniz de buna olanak veriyor ise kime ne değil mi?

Giyinip hazırlandınız ve semtinizin gözde tesislerinden birine giderek neşeli bir ortamda yemek keyfini yaşamak üzeresiniz... Hem de ailecek... Bundan doğal ne olabilir ki?

Bu arada canınız yemeğin yanında şöyle bir iki duble içki çekmiş olabilir. Ne gam... Tesis zaten bu hizmeti vermekte... Garsonu çağırıp siparişinizi söylersiniz. İçki servisi yapılır.

İşte bu anda sivil giyimli Çocuk Şubesi Müdürlüğüne bağlı polisler masanıza gelerek, 18 yaşından küçük olan çocuklarınızın kimliklerini toplar, çocuklarınıza anne ve babalarının yanında zanlı muamelesi yapılır, tutanak düzenlenir ve daha sonra çocuklarınız imza karşılığı size teslim edilir.

Sizin ve özellikle çocuklarınızın adına oldukça acı verici bir durum. Ancak siz ebeveynler olarak gerekli mesajı almışsınızdır artık. Mahalle baskısından önce siyasi baskı; içki içmemeniz için size uyarılarda bulunmaktadır. Bu uyarıyı algılayıp algılamamak sizin sorununuzdur. Eğer içki içmekte ısrar edecek olursanız yukarda yaşananlar tekerrür edecektir. Çocuklarınıza yapılan bu muameleden kahırlanıp evinizde zıkkımlamanız en isabetli davranış olacaktır. Evinizde içerken perdelerinizin kapalı olmasına dikkat ediniz, boş içki şişelerini kamufle etmeden çöpe atmayınız. Mazallah mimlenebilirsiniz. Çünkü yavaş yavaş sıra evlere de gelecektir. O zaman sizin yerinizde olmayı hiç istemem. Siz en iyisi bu zıkkımı içmeyi bırakın. Siz de kurtulun siyasi otorite de...

...

Yaşananların hukukî boyutuna bakacak olursak;

Bu işlemi yaparken, Polis; Çocuk Koruma Kanununda yer alan "Bar, pavyon ve meyhanelere 18 yaşın altındaki çocuklar yanlarında ebeveynleri olsa dahi giremezler..." hükmüne dayanıyor. Ancak nedendir bilinmez bu işlemi seçkin semtlerde bulunan nezih ortamlara sahip içkili mekânlarda yapmayı tercih ediyor.

10 Aralık 2010 Cuma akşamı Ankara'nın en seçkin içkili mekânlarının bulunduğu Umitköy Park Caddesinde yer alan bir restaurant yukarda yaşanan olaylara ev sahipliği yaptı. Ancak polisin bu tür işlemleri yapmasının duyulmasına aynı ortamda bulunan Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu neden oldu. Polislere bu işlemi neden yaptığını soran Feyizoğlu gözaltına alınma süreci yaşadı. Metin Feyizoğlu'nun kendini tanıtmasından sonra Polis tavır değiştirmek zorunda kaldı. Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya ise yaşananları kınadı.

...

Siz siz olun ailecek dışarda yemek yemeyi planlıyorsanız, içkili mekânlara asla ve kat'a gitmeyin. Gitmek zorunda kalırsanız dahi aman ha içmeyin...

Zaten bu zıkkım bize haram kılınmıştır.

Günah işlemeyin...