Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '10

 
Kategori
Öykü
 

Mahana bulmak

Bahane veya mahanayı tdk sözlüğü; “Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen sözde sebep” olarak tanımlıyor. Bizim buralarda kısaca “mana” (birinci a uzatılarak) da denilir. Daha çok “mana bulmak” şeklinde söylenir. Burada bir beğenmeme ve takdir etmeme de söz konusudur. Kendi yaptığımızı daha güzel bularak başkasının yaptığını beğenmez, ona bir kötü kulp takar, “mana” buluruz.  

Mahana bulmakta üstümüze var mıdır acaba? Doksan dokuz tane iyi yapılmış bir şey görelim, ona bakmayız da, bir tane hatalı varsa hemen onu bulur çıkarırız orta yere.  

Sahi, niye hep böyle yaparız acaba?  

Arabanın, motorun olmadığı bir devirde yaşlı adam, yanına eşeğini ve küçük torununu da almış köyden şehre gidiyormuş. Torunu eşeğe bindirmiş, kendisi de eşeği çekmiş, tıpış tıpış gidiyorlarmış 

Önlerinden gelen birisi: 

-Şu dünyanın işine bak, küçücük çocuk eşeğe binmiş, yaşlı adam iki büklüm beliyle yürüyerek gidiyor, demiş.  

Yaşlı adam hemen çocuğu indirip eşeğe kendisi binmiş.  

Bu sefer önlerinden bir başkası gelmiş: 

-Şu hale bak, koskoca adam eşeğe binmiş, küçücük çocuk eşeği çekiyor, ayıp ayıp, demiş. 

Yaşlı adam bu kez çocuğu eşeğin arkasına bindirmiş, kendisi de semere binerek yola koyulmuşlar.  

Yola devam ederlerken önlerinden bir başka kişi daha gelmiş, o da şöyle demiş: 

-Şunlara bak şunlara, bir eşeğe iki kişi binmişler, yazık değil mi bu eşeciğe, yazık, yazık! 

Siz bir şeye bahane bulmaya çalışın hele, yeter ki bulmaya çalışın, bin tane bulursunuz, bin. 

Peygamberimiz birkaç kişiyle bir yol kenarında oturuyormuş. Yoldan bir cenaze geçiyormuş. Ölen kişi de pek, iyi tanınan birisi değilmiş. Yanındakilerden birisi Peygamberimize dönerek; “salın içindeki adam ne kötü ki adamlar ağırlığından salı zor taşıyorlar.” demiş. Peygamberimiz de; ”Salın ağırlığı adamın günahından değil sevabının çokluğundandır” demiş. Gene bir gün aynı yerde otururlarken bu kez çok hafif olduğu görünen bir sal geçiyormuş önlerinden. İçlerinden birisi Hz. Peygamberimize; “bakınız bu adamın da hiç sevabı yok ki salı da kuş gibi hafif demiş. Hz. Peygamberimiz de; “O salda giden adamı siz yanlış tanımışsınız, onun salı da günahları olmadığı için hafiftir.” demiş.  

“Başkalarının kusurlarını tartarken, parmağıyla terazinin kefesini bastırmayan insan yok gibidir.” derler. “Doğru” diyenler ellerini kaldırabilirler mi? 

Sahi, sizin eliniz…! 

 

 

 

 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..