- Kategori
- Spor
Mahmut Özgener'in mesajlarını anlayabildik mi?

Yapılacak seçimde aday olmayacağını açıklayan TFF başkanı Mahmut Özgener iki gün önce veda konuşması yaptı. Bu konuşmasından bazı bölümleri dikkatinize sunmak isterim:
“… Görev dönemimiz boyunca, bu kuralları hiçe sayanları da gördük. Özellikle bazı yöneticilerimizin kişisel hırslarını öne çıkararak görev yapmaya çalıştıklarını gözlemledik. Bu yöneticilerin sayısı çok az… Maalesef olduklarından daha büyük görünüyorlar.
Bazı kulüp yöneticileri ise arkalarındaki taraftar desteğiyle ne yaptıklarını bilemiyorlar, toplum psikolojisi ve tehlikeli kalabalıkları olumsuz etkilemenin ucunun nerelere uzanabileceğini hayal edemiyorlar…
Arkalarındaki büyük ve sessiz çoğunluğun gösterdiği emeğin önünü kapatıyorlar… Her sezon sergiledikleri tiyatrolarla, sessiz çoğunluğun ve futbola gerçekten emek veren insanların takdir edilmesini engelliyorlar…
Yerli yersiz, çoğunlukla kişisel hedefleri için yapmış oldukları açıklamalarla, Türk futbolunun tartışmasız en büyük sorunu olan "şiddet"i sürekli körüklüyorlar...
... Türk futbolunun geleceğini doğru tesis edebilmek için ne yapmamız gerektiğini soruyorsanız, öncelikle kulüpçülük ve yöneticilik anlayışını mutlaka değiştiriyor olmamız lazım diyorum.
Bugün ülkede, futbola ait hemen tüm paydaşlar kendilerini geliştirmek için çaba harcıyor, çalışıyor ve kendilerini eğitmek için mücadele ediyor… Hakeminden, sporcusuna, malzemecisinden doktoruna, teknik adamından basınına kadar…
Ancak yöneticilerimizin kendilerini geliştirmek adına çaba sarf ettiklerine şahit olamıyoruz. Ve bu yüzden sistem doğru işlemiyor. Onların da ana amacı, belki de çok sevdikleri kulüplerinin haklarını korumak…
Ama birçoğu konuştukça, hem futbolun geneline hem de kulüplerine zarar verdiğini maalesef göremiyor. Bu ülke, bu sorunu çözmeden futbolun sorunlarını çözemez.
Futbol camiasında, tarafsızlığını korumaya çalışan herkes karşı taraftan olmakla suçlanıyor. Herkesi "karşı taraf" olarak görme alışkanlığı da en çok hakemlerimizi etkiliyor. Onların tarafsız duruşuna tahammül edilemiyor. Onları da bu "taraflılık" girdabı içine almaya çalışıyorlar. Başka tarafları desteklediklerini düşündükleri için "istenmeyen hakemler" ortaya çıkarıyorlar. Hakemlerin üzerinde olağanüstü bir psikolojik baskı kurup, sonra "Niye hata yaptı?" diye kızıyorlar.
Bazı yöneticilerimiz mikrofonların arkasına geçince, maalesef kendilerini durduramıyor. Futbolu, hiç bitmek bilmeyen bir gerilime sokuyorlar.
Tarafsızlık isteyenlerin bir bölümü maalesef samimi değiller ve en başta da kendilerini aldatıyorlar… Futbol ailemizi de maalesef kendi gerçek dışı söylemlerine ortak ediyorlar.
TFF Başkanlığını bırakmamın 2 nedeni var: Bunlardan biri, yaşadığım yer ile görev makamım arasındaki zorunlu uzaklık ve bunun aile yaşantıma yapmış olduğu olumsuz etkilerdir.
Diğeri ise; geçen süre zarfında yaşadıklarımla tespit ettiğim, sistemin içerisine yerleşmiş, kişisel hırs ve egoları ile Türk Futbolunu perde arkasından yönetme hevesine sahip, hegemonya kurma hayali taşıyan zaaf sahibi kişiliklerdir.
Umarım vermek istediğimiz mesajlar doğru algılanır..”.
Bu konuşmaya şapka çıkarıyorum. (Bence) Medyada yeterince yer verilmemesini ise kınıyorum..
Mahmut Özgener öyle güzel tarif etmiş ki!
.................................
Ne dersiniz? Hepimiz mesajları doğru algılayabildik mi?
Ne dersiniz? Sayın Mahmut Özgener “öncelikle ve özellikle” kimi anlatmak istedi?