Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Manchester'a yenilmek gayet doğal

Manchester'a yenilmek gayet doğal
 

Beşiktaş iyi savunma yapıyor ama...


Şampiyonlar Ligindeki ilk randevusunda İngiliz devi Manchester United karşısına çıkan Beşiktaş, ligdeki formsuz görüntüsünün getirdiği “talihsiz skor” tedirginliği içinde maça başladı. Hafta sonunda Galatasaray’dan 3 gol yemeden önce de sonra da Beşiktaş hakkındaki değişmeyen fikrimiz; takım savunmasının belirli bir düzen içinde işlediği ancak oyunun hücum yönünde çarkların çevrilemediği yönündeydi. Siyah-beyazlılar, korkulan rakip Manchester karşısına takım savunmasına daha da odaklanarak çıkmışlardı. Belki kağıt üzerinde Serdar Özkan ve Tabata gibi nispeten yumuşak sayılabilecek oyuncular vardı ama takımın genel görüntüsü “tekmeye kafa uzatacak” motivasyon unsurlarını barındırıyordu. İlk yarının geneli de bu çerçevede oynandı. Topa hâkimiyette temsilcimize büyük üstünlük sağlayan kırmızı şeytanlar, buna karşılık kalemizde dişe dokunur bir pozisyon geliştiremediler. Bunun en büyük sebebi üst düzey yardımlaşma ve mevki gözetmeden yapılan savunma katkısıydı. Öyle ki; gole yakın oynayan Nobre, Holosko ve Serdar gibi isimleri pek çok pozisyonda kendi ceza alanına kadar rakip kovalarken gördük. Bu anlamda istisna sayılabilecek tek oyuncu Tabata idi ve Brezilyalı yıldızın gerek ilk 45 dakikada gerekse de maç genelinde bekleneni verebildiğini söylemek zor.

İkinci yarının gidişatını her iki teknik adamın hamleleri belirledi. Beşiktaş 63.dakikaya kadar ilk yarıdaki durağan tempoyu Manchester United’a dikte ettirmeyi başardı. Ancak kurt hoca Ferguson, her iki kanada Valencia ve Nani’yi yerleştirerek kurguladığı 4-1-4-1’den 4-3-3’e dönen taktiğinin arık işlemeyeceğine karar verdiğinde maçın kaderi de değişti. Oysa Rooney’i ilk topa basarak gayet güzel savunan Beşiktaş savunması, Nani ve Valencia’ya da her pozisyonda Ferrari – Sivok ikilisinden birini yardım olarak getirmeyi başarıyor ve oyunu golsüz bir beraberliğe kilitliyordu. Bu dakikada Berbatov – Owen ikilisini beraberce oyuna alan Ferguson, Valencia ve Nani ile kanatlara yayılarak sistemini 4-4-2’ye çevirdi. Buna karşılık Mustafa Denizli ligde de sıklıkla düştüğü hatayı tekrarlayarak temposuz Yusuf’u bir kez daha sol öne monte etti. Kabul edelim ki, Yusuf gibi becerili ama temposunu çoktan kaybetmiş bir futbolcudan Manchester United önünde performans beklemek “akut Pollyanna sendromu”ndan başka bir şey değildi. Galatasaray önünde alınan mağlubiyet sonrası defansın önündeki varlığını eleştirdiğimiz Ekrem Dağ, savunma futbolu oynayan Beşiktaş’ta temposuyla fazla sırıtmadı ama işin gerçeği Ernst top dağıtabilen bir partnere şiddetle ihtiyaç duyuyor. Ve işin en acı tarafı bu isim Fink de değil. “Öyleyse Fink neden alındı?” diye sormaya hiç niyetlenmeyin, cevabı bilebilsem Beşiktaş yönetiminin ne yapmaya çalıştığını çoktan çözerdim. Umarım Beşiktaş’ın yönetim kurulunda koltuk sahibi olanlar sağa sola saçılan paralarla bu takıma iki gerçek yıldız alınmış olsa neler olabileceğini de bu maçla görmüşlerdir.

Son bir tespiti de Beşiktaş teknik direktörü Mustafa Denizli hakkında yapalım. Galatasaray’a kaybettikten sonra “Ali Sami Yen Stadında Galatasaray’a yenilmek gayet doğal.” demeciyle biçare bir savunma mekanizması geliştiren deneyimli teknik adam takımının Manchester United önünde aldığı 1-0’lık mağlubiyet sonrası neyin doğal neyin suni olduğunu görmüş olmalı. Evet, Beşiktaş için doğal kabul edebileceğimiz şey dünya devi Manchester United’a evinde tek farklı yenilmesidir. Kimse şaşırıp da Beşiktaş’ı küçültmesin.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..