Marka değeri

M. United maçında üstün bir performans sergileyen F.Bahçeli futbolcular yine Türkiye Ligi formatında oyuna başladılar. Yani acelemiz yok nasıl olsa bir şekilde kazanırız havasındaydılar Akhisar deplasmanında. Hem de geçtiğimiz sezonlarda da oldukça zorlandıkları bir deplasman olmasına rağmen maça hazırlık maçı havasında başladılar. Akhisar zor günler geçirmesine rağmen gole kadar başabaş bir oyun sergiledi. RVP'nin golünde Aatıf ayakta kalarak bu lig için yeterli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Advocaat ManU maçının  yıldızı Sow'u bu maçta yedeğe alarak dinlendirmek istedi galiba. Ama sonraki maçta G.Saray ile karşılacağını bile bile sarı kart sınırındaki Mehmet Topal'ı oynatarak çok önemli bir oyuncusunu kaybetti. Aslında bu maçta Roman oynayabilirdi. Ayrıca penaltı pozisyonunda Mehmet Topal rakibini görmediği için sarı kart ağır bir karar oldu. Penaltı verince illa ki de sarı kart göstermek zorunlu değil. Sonuçta ceza sahası içinde yapılan bir ihlal söz konusu ama kasıtlı bir hareket değildi. RVP golden sonra ceza sahası içinde aldığı darbe ile yerde kalırken tecrübesiz hakem penaltı noktasını gösterme cesaretini gösteremedi. RVP gözüne aldığı darbe ile kanlar içinde kalmasına rağmen acaba penaltı olması için ölmesi mi gerekiyordu. Ayrıca marka değerinin 350 milyon euro olduğu söylenen ligimizde yaşanan ambulans skandalı da öyle böyle bir skandal değil. Acaba RVP'nin durumu daha ciddi olsaydı ve yaşanan gecikme sebebi ile bir gözünü kaybetseydi sayın TFF başkanı bu durumu UEFA'ya nasıl anlatırdı.

RVP çıkınca yerine giren Emenike etkili oyununu bir de asist ile taçlandırdı. O pozisyonda vurmak yerine asist yapmayı tercih ederek perşembe günü stadı en erken terk eden futbolcu olmasının bir isyan olmadığını da taraflı basına göstermiş oldu. Öyle her  olayın altında bir skandal arayan magazin spor basını da herhalde anlamıştır. Maçın sonlarına doğru Emenike'nin aşırtma vuruşunda topu tutmak isterken kendi ağlarına gönderen kaleci Fatih'e de moralini bozmamasını tavsiye ediyorum. Böyle golleri her kaleci yiyebilir. Volkan'ın da maçtan sonra Fatih'i teselli etmesi takdir edilir bir harekettir. Bu maçta alınan 3 puan derbi öncesi büyük moral olurken lige verilen milli maç arası sakatların iyileşmesi için de bir fırsat olacaktır.

Beşiktaş-Trabzon maçının hakemi Mete Kalkavan Beşiktaş'a verdiği kolay penaltı, Trabzınspor'a vermediği bariz penaltı, Oğuzhan'a 2. sarıyı göstermemesi ve Querasma'ya çıkaramadığı kırmızı kart ile rengini iyice belli etmiştir. Artık kendisini değil süper ligde halı sahalarda bile görmek istemiyoruz. G.Saray-Başakşehir maçında da Ali Palabıyık Muslera'ya kırmızı kartını çıkarması gerekirken sarı kart ile geçiştirerek derbi öncesi kıyağını yapmıştır.