- Kategori
- Güncel
Markalaşıyoruz galiba!..

www.karadenizvira.com
Muhafazakarlık dönüştürülüyor Ak Parti eli ile…
Adım gibi eminim.
Bu paralelde veya bu renkte bir gözlükle bakacağım olaylara!..
Şaka değil, oldukça trasparan kıyafetlerin sergilendiği Kültür Merkezimizdeki zat-i muhteremlerin yüzlerindeki gülücükler bunun işaretleri idi…
Ağzı kulaklarına gidenlerde vardı ön sıralarda…
Ünlü mankenleri doyasıya seyrettiler.
Ayıp ve günahın modları da değişiyor yavaş yavaş…
Asla kınamıyorum, kimse yanlış anlamasın.
Fretikoda marklaşma çalışmalarında o kıyafetleri Sayın Milletvekilimiz sundu, tanıtımını yaptı. Harika bir gelişme.
Ama on sırada oturanlara bir bakın.
Cami yıktırmam diyen ve şehrin nefes almasını engelleyenler de oradaydı.
“Festival günah” diyenler ön sıradaydı.
Günah işler yapmasan anlarım.Boğazına kadar harama batan derse, tranparan kıyafetlerin sergilendiği salonda yalandan da olsa uyumayanlar derse ben o günahtan anlamam.
Rize’de Yürütülen “Rize bezi üretimini geliştirme” projesi kapsamında İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde defileyi Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, AK Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, Milli Eğitim Müdürü Fehmi Rasim Çelik, Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu ile Eko Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Sümer ile Halk Eğitim Müdürlüğü çalışanları ve çok sayıda bayan izledi.
İyi, sorun yok dedim ya.
Sorun neden fretikoda markalaşma çabaları?
Rize’nin geliştirebilecek başka enstrümanları yok mu?
İlle de fretiko ve ille de çay kanunu!...
Bir yandan ÜLKER’in Trabzon asrine çay alım merkezi kuracağı haberi düşüyor piyasaya!...
Hem de Çay-Kur’a dev rakip manşeti ile…
Bunlar çok önemli girişimler, çok önemli gelişmeler.
Ak Parti İl başkanı yok ortalıklarda. Bu işlere pek karışmıyor.
Halen muhafazakarlığını muhafaza ediyor!
Ortalıkta olmayan, en temel ham maddesini temin edeceğiniz yer ta Hindistan’da duran Fretiko için siz bana marka tafrası yapın, bende yutayım öyle mi?
Maksadınız nedir?
Benim işim bu, maksada bakarım, arka planında ne var bu işin.
3000 kişiye iş çok sevinilecek bir durum. Ama benim 200 bin alilemin geçim kaynağı olan ve
markalaşma için bir çok konuda hazır bir potansiyelim var..
Ama onun içersine Seylan çayı katarak olabilecek bir olumlu hava da yine aynı çevrelerce ortadan kaldırılıyor, gelinlik törenle yatak örtüsü oluyor.
Allah akıl fikir versin demeyeceğim, çok akıllı bunlar.
İstanbul’dan devşirilmişler, o piyadan geliyorlar, dönüştürecekler, yiyecekler, bitirecekler gidecekler…
Ne aptal insanlarız! Burada kalanlar için diyorum.Aval aval onları takıp ediyoruz.
Kıran ailesi üniversite yaptı. Yardımcı ailesi ayni şekilde. Onlara müteşekkirim.
Bu cins onlardan değil, başka bir cins bunlar.
Hatta yatırım yapmalarını engelleyen valilerimiz bile oldu.
Kıran ailesi aldığım bir duyuma göre motor fabrikası yapmak istemiş yer vermemiş sayın Kasım ESEN…
İnegölü bilirsiniz. Bursa’nın ufacık kasabası!.
Türkiye’nin mobilya ihtiyacının yüzde otuzunu üreten İnegöl “Türkiye’nin mobilya başkenti” olarak da ilan edildi. Ama ardından da küreselleşiyor.
Küresel diyorum çünkü krizde bile bu ilçe 700-800 milyon dolar ihracat yapıyor ve Türkiye sıralamasında on beş, on altıncı sıralarda!..
Türkiye çayının başkenti Rize neden çayda markalaşamıyor!...
İnegöl’den neyimiz eksik? Orman mı yok, sanatkar mı yok?
Seylan çayından neyimiz eksik. İklim mi yok, eken biçen mi yok?
Fretikoyu ayağımıza dolandırıp çayımızı yutacaklar bunun başka izahı yok.
Allı şanlı sunumlar, tansparan kıyafetlere alık alık bakan derin muhafazakarlar, bizi o sıralara çekip dönüştürüyorlar.
Camide ahireti, Kültür merkezinde dünyayı kazanıyorlar.
Hala anlamadınız mı?
Resimlere iyi bakın anlarsınız?
Sevgi ve saygılarımla…