Matematiği öğrenmenin kolay yolu

Matematiğin kolay öğrenme yolunun soyut kavramlarla öğrenme olduğu ABD’de yapılan bir araştırma sonucu ortaya çıkmış. Oysa biz yıllardır bunun tersini savunmuştuk. Okullarda okutulan matematiğin yaşamla ilişkilendirilemediğini söyler dururduk. Meğer bu yanlışmış.

Kavramlarla öğrenilen matematik yaşamın gerçeğine nasıl uygulanır? Yıllardır okul müfredat programlarıyla yaşam arasında ilişki kurulamadığını savlayanlar yanlış mı düşünmüşler? Aslında zor olan “nasıl öğrenilir?” sorusuna yanıt vermek. Doğanın bin bir çeşitliliği gibi öğrenmede çeşitli olsa gerek.

Yıllardır mizahçılara konu olan "A treni B treni ile ne zaman karşılaşır?" sorusunu çözen öğrencilerin büyük bölümünün, bu çözümü diğer örneklere uygulayamadıklarını araştırmanın eş başkanlarından Jennifer Kaminski belirtmiş. Bunun nedeni de soyut formülleri öğrenmemeleriymiş. Bu cümlede haklılık var.

Gerçekten çözüm tekniklerini belirleyen formülleri öğrenmeyen öğrenciler bilgi transferinde zorlanmaktalar.

Bu bana hep değerli gazeteci Uğur Mumcu’nun; “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak” sözlerini anımsatır.

Demek ki okullarımızda verilen matematik müfredat programlarının haklılığı var. Yaşamla ilişkilendirmiyor ama soyut kavramların öğrenilmesini sağlayan bir içerik.

Önce öğreneceğimiz konunun bilgisini öğreneceğiz.

Soyut olarak öğrendiğimiz bilgilerin uygulamasını yaptıkça bilgi kalıcı olacaktır.

Oysa biz ne yapıyoruz?

Öğrencilerimizi OKS ve ÖSS sınavlarına hazırlayacağız diye soyut kavramları yok sayıyoruz. Benim anlayamadığım bir yöntem geliştirerek sınavda çok soru çözme diye bir yöntem keşfettik. Öğrencilerin kısa süreli hafızalarına yükleme yaparak onların umutlarını çaldık.

Bu araştırma sonucu umarım matematik öğretimi ile ilgilenenlere bir örnek olabilir.