- Kategori
- Sivil Toplum
Mavi kapak
Alıntı,
Hepimiz eliden geldiğince yaşadığımız dünyaya faydalı olabilme çabası içinde hareket ediyoruz. Ancak bazen iyi bildiğimiz şeyler o kadar da masum olmayabiliyor.
Son bir kaç yıldan beri "MAVİ KAPAK" kanpanyası furyası var. Öğrendiğimde çok iyi bir amacı olduğunu düşünerek epeyce destek verdim. İçtiğim suyun kapağını gördüğüm ilk kutuya bırakarak tabi şişeyide çöpe, bazen kendi çapında biriktiren arkadaşlarıma destek olarak devam ederken birden bu eylemden önceki davranışımız geldi aklıma, hem benim hem çevremdekilerin!.. Suyumuzu içtikten sonra şişeyi iyice küçültür hava aldırmadan da kapağını kapatarak atardık çöpe, böylece çöp dağlarımız bu kadar yükselmezdi. Şimdilerde her eline geçen kapağı alıyor küçük büyük herkes irili ufaklı pet şişeleri etrafa savuruveriyorlar. Bu durum beni çok rahatsız ediyor. İnsanlar doğru olanı çok çabuk kabul ediyor, bu eylem en iyi örnektir. öyleyse artık rica ediyorum herkes kendi çevresine böyle davranması uyarısında bulunsun,( ben ve çocuklarım başladık) sokaklarda en ufak bir rüzgarda büyük gürültüler çıkararak, ayağımızın altında, başımızı çevirdiğimiz her yerde dolaşan pet şişeler görmekten kurtulalım. Zira geri dönüşümlü olarak değerlendirilebilecek maddeler bunlar, değilse bile kapağıyla beraber toplanırsa daha az yer tutar. Bazı okullarda ya da belediyelerin çeşitli etkinliklerinde değerlendirme örnekleri yapılıyor ama temennim daha da artmasıdır. Ayrıca kayınpederim bacaklarını kaybedinceye kadar tekerlekli iskemlenin bir engellinin en önemli ihtiyacı olduğunu düşünürdüm. Öyle olmadığını acı bir şekilde öğrenmiş oldum, Kendi gücü ve desteği olamayan kişilere tekerlekli iskemle işkence aleti gibi geliyor. Yanında duruyor ama kullanamıyor yanında en az iki güçlü kişi olmalı ki kendisini iskemleye taşısın sonra da istediği zaman yatağına alabilsin...
Yine bazı kuruluşların atık yağ toplamasıda takdirle karşıladığım bir davranış, umarım yerini bulur bütün iyilikler!..
Abdurrahim Karakoç dizeleri bu yazımı tamamlayacak kendisine Rahmet ve saygıyla!..
Vardığın dergahta post ol, büyürsün
Gördüğün garibe dost ol, büyürsün
Meclise devam et, el sürme mey'e
Girdiğin sohbette mest ol, büyürsün.
İNCİTME
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.
Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.
Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ