- Kategori
- Şiir
Mayıs konsun dudağına

küçük bir çocukken henüz büyürdü gözümüzde hayat
bir türlü geçmezdi gün / saat…
büyük olmak / ne zaman gelecek ti
koşarken var hızımızla
görmeden geçtik, güzelim bahçelerimizi
söylenmemiş şarkılarımız vardı oysa
cümleler / kaldı yarım yamalak
büyük yenildik sükûn eden zamana
kısalmışken şimdi hayat
yine büyüyor gözümüzde her şey
telâşlı yalnızlğımızda
ahh nasıl tamamlanır, yarım kalmış onca şey
her gün / belki son diyerek kuşkuyla
yeni güne merhaba demek
yazın telâşında iken daha, ölüm kokan hazâna nasıl geldik
orman nefesini tüketmişken
dalımızdaki cılız filiz
ömür günümüzde / çiçeğe yetişemeyecek
geceler bürünmüş çehremize
yarı uyur yarı uyanık, artık son vakit / son kapıdayız
çok şeyi sevmeye geç kaldık
destur bilmeyen ölümün elleri
başımızda / okşar gümüş tellerimizi
kim kucaklamak ister ki ölümü
ahh silinebilseydi güz izleri
dinle çocuk , benim düşlerim siyah
hayat kurşunları çizdi rengini
aşılmaz duvarlar var önünde
koyulaşır rengi gitgide /gitgide…
çâresi yok / çabalamaya dermânım yok…
sevinçlerini sebil dağıtma / zulanda sakla çocuk
gün gelip lâzım olduğunda
çıkarıp harcarsın, hüznüne katık
ya da benim gibi ararsın böyle
eylülü düşürme soluğuna
bir kez bile / bahçende güz gülleri derme
buzlar oluşur bazen, kırılır bir zaman sonra
akan su yoğunluğuna aldırma
hep, mayıs konsun dudağına…
(…..şimdiki aklım olsaydı ; bırakmazdım hiç baharın ellerini…)
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir