- Kategori
- Gündelik Yaşam
Mayıs soru soruyor; hem de yaşına başına bakmadan.:)

Çok soru soran çocuktan (aslında büyükten de) zarar gelmez (miş )...:)))
Mayıs diyor ki;
Arkadaşımın saçları kıvırcık diye dalga geçiyorlar.:((
Zenci zenci diyorlar.
Zenci olmak ne demek Teyze ???
Kötü bir şey mi zenci olmak…
***
Bir gün iş yerimdeyim, oturuyorum. Masamın üzerinden cep telefonumu çaldırmışım başım kalabalık ….
Babam geldi o an…
Hoş beş derken telaşımın nedenini sordu; masamdan cep telefonumu çaldırdım dedim.
DEMEZ OLAYDIM...
Etrafımdaki kalabalığa aldırmadan;
Y A K A N I
T U T
k ı z ı m
dedi….
İnsan önce; kendi yakasını tutmalı…
!!!
O anki hislerimi kelimelere dökmem mümkün değil ama , o gün bu gün düsturumdur; önce kendi yakamı tutarım ….
***
Nerelerden nerelere gidiyor kelimeler, cümleler halinde hem de...
Öyle değil mi ? ? ?….
Aslında demem o ki : herkes önce kendi yakasını tutmalı ve yüreğine bir zeytin dalı uzatmalı .
Barışmalı yüreğiyle ki, atabilsin yüreği…
Hissedebilsin …Sevebilsin….
Ve anlayabilsin başka yürekleri de …
Zeytin dalı vermek için 1 Eylülü falan beklemeyelim olur mu :(…
Çünkü her an size de böyle bir soru sorulabilir….
Ve de ' o an ' çok geç olabilir….