MB'nin güvenilir "herifleri" güvenilmez olunca...

MB'nin eskilerinde Yıldız Nihat, güvenilir üyelik bahsini açmış yeniden...Bu bahis zaman zaman MB'de gündem tutar; millet eteğindeki taşı döküp gazını saldıktan sonra da eski tas eski hamam devam eder malum olduğu üzere...

Kıdemli üyemiz Sayın Yıldız Nihat, daha MB'ye adım attığının ilk ayından itibaren güvenilir olmuş...Dolasıyla Nihat Bey'in yazıları anında yayına girmiş ve Yıldız Nihat da bunun keyfini çıkarmış...

Biz o vakitler, en az bir gün yazımızın demlenmesini bekliyorduk editöryanın çay ocağında...

İmtiyaz imtiyazdır netekim...Üstelik bu tür imtiyazlar fena halde alışkanlık yapıcıdır...Böyle olduğu için imtiyazlarını kaybedenler, her şeylerini kaybetmiş gibi vaveyla (Yıldız Nihat buna Vaheyla, diyor) ederler...Kıdemli üyemiz de kendi deyimiyle Vaheyla ediyor ve nerde o güvenilir günlerimiz, diyor.

Aslında, bir çok eski düzen yanlısı, nerde o 2002 öncesi Türkiye diye "Vaheyla" ediyor zaten...AK Partinin Türkiye iktidarını devralmasından sonra, eski düzenin imtiyaz sahipleri herşeylerini kaybetmiş gibi sancılanmaya başladılar..Oysa, kaybettikleri imtiyazlarının küçücük bir kısmıydı.

Dahası, eski Türkiyenin kulağı kesikleri imtiyazlarından bir şey kaybetmediler...Sadece, sırf kendileri için istedikleri demokratik havanın başkaları tarafından da teneffüs edilmesine bozuldular...Onlar bunu ellerindeki imtiyazların kaybolması şeklinde algıladılar ve hala öyle algılıyorlar.

Ama dünya durmuyor; Türkiye de durmuyor...Zaman akıp gittikçe ihtiyaçlar da yenileniyor ve o ihtiyaçlara göre sistemler, şekiller bulunması gerekiyor.

Türkiye'nin nerdeyse tüm emperyalist odaklarının arkasında durduğu FETÖ darbe girişimyle karşı karşıya kalması ve bunun altyapısını ortadan kaldırmak, elli yıllık sızmayı temizlemek için OHAL ilan etmesi Yıldız Nihat'a da dokunmuş...Özgürlükleri ellerinden alınmış çünkü!!

Bu cümleden olarak da Nihat beyimiz, Cumhurbaşkanına "milletin adamı" diyenlere inat, milletin "herifi" yazmış da editörler de bunu reddetmiş...Daha doğrusu yayınlandıktan bir süre sonra yayından alınmıştı o yazı..

Şimdi soralım bakalım Yıldız Nihat'a, aynı tabiri anamuhalefet lideri için kullanır mısın?...Ona  "milletin herifi" denmezse de "Halkın herifi" diyebilir misin örneğin!?

Kelimeler kullanıldığı yere göre anlam kazanır...Normalde eşinize "karım, karıcığım" dersiniz ama aynı kelimeyi başka bir bağlamda kullandığınız da "karı" kelimesi çok başka anlamlar kazanır...

Şimdi siz, ülkenin Cumhurbaşkanını böyle ucuz kelime numaralarıyla tahkir ve tezyife kalkışacaksınız, sonra da yazınız yayından alınacak ve siz başlayacaksınız "Vaheyla" ya...Olmuyor Yıldız Nihat olmuyor!!

Gelelim referandumda ne diyeceğimize...Ben, 15 yıldır bu ülkeyi idare edenlerden şikayetçi değilim...Gerek ülkenin kalkınması, gerekse bir zamanla belli kesimlerin imtiyazı olan özgürlüklerin herkese tanınması beni rahatsız etmiyor...Bu yüzden de bu iktidara destek oldum.

Eğer, Türkiye'de parlamenter sistem hakkıyla işleseydi bugünki referanduma gerek kalmayabilirdi...Ne var ki, Türkiye sathında parlamenter demokrasinin nasıl işlediğini( işlemediğini) biz çok iyi biliyoruz..

Türkiyenin bugünün dünya konjonktüründe işlemeyen ya da zor işleyen bir sistemle idare edilme lüksü yok.

Özellikle emperyalist ABD'nin Marksist kökenli Kürtçü hareketleri kendi PiYaDe gücü ilan edip Türkiyenin üstüne saldığı, DAEŞ denen ne idüğü belirsiz teröristleri besleyip büyüttüğü bir zamanda, İsviçre demokrasisi söylemlerine karnımız tok...Bugün devletin bekası için yapılması gereken neyse öncelik ona verilecektir.

Bununla ilgili düşüncemi ayrı bir yazı olarak yazacağım...Eğer, son günlerde OHAL'den daha ohalci editöryadaki Can'larınız izin verirlerse okuma fırsatınız olacaktır Nihat Bey...

Ergenekon ve Balyoz davaları konusunda görüşlerimi yazdım...Kısaca söylersem: Amerikanın FETÖ'sü, Türkiyenin klasik darbecilerini tasfiye edip onların yerini almak istedi...Böyle olduğu için de FETÖ yargısı Ergenekon ve Balyoz davalarını şirazesinden çıkardı. Sonuçta onları "mağdur" yaptı kendisi de mahkum durumuna düştü...

Esas olan, maşalarla değil maşaları tutan ellerle mücadele etmektir...Türkiye, bugün bunu yapıyor. Dün ne dediysek, yine onu söylüyoruz; döneklik başkalarının marifetidir Yıldız Nihat...Sen onları çok iyi tanırsın...Hani bir zamanlar, ABD emperyalizmine karşı olduğu için Amerikan bayrağı yakanların, şimdi Amerikaya PiYaDe yazılıp Türkiye sınırlarına Amerikan bayrağı dikmeleri gibi...

Ötesi de var da, ben ötesini söylemeyeceğim!!