Medarı iftiharlarımız vs. mahluk harekatı

“Coca Cola Akademi Ligi’nin 17 Yaş Altı Marmara Grubu’nun 13. haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Florya Metin Oktay Tesisleri’nde oynanan maç, çıkan olaylar nedeniyle yarıda kaldı”.

Bu bir internet sitesinden alıntı yapılmış haber başlığıdır. Maalesef, sizlerinde bildiği üzere birkaç gündür haber başlıkları, alıntıdakine çok benzer şekilde atılıyor.

Nasıl atılmasın ki? Spor’da şiddet yasası hala tartışıladursun, vahşi mahluk harekatı (mahluk: insana tuhaf gelen, anlamlandırılamayan, tuhaf canlılar için kullanılan kelime) diye nitelendirmek istediğim bu çirkin eylem, alt liglerimizin de ne kadar korumasız ve savunmasız olduğunu bir kez daha ispatlamış oldu.

Olaylar sırasında geleceğin futbolcuları dediğimiz birçok medarı iftiharlarımız zarar gördü. Özellikle Fenerbahçe’nin bir futbolcusunun burnunun kırıldığı ve her iki takım oyuncularının da çeşitli yerlerinden yaralandığı boy boy yazılmakta.

Bu yazının esas kaleme alınma sebebi ise:

- Her iki kulüpte birbirlerine internet siteleri aracılığıyla üzüntülerini iletmiştir. Fakat görünürde hala özür dileyen bir kişi, kişiler, kurum ya da taraf bulunmamaktadır. Bu bağlamda her daim en güzeli diyerek adlandırdığımız Türk futbolu, “Sadece istediğimiz zamanlarda sahip çıktığımız bir şey midir?” diye sormadan edemiyorum.

- Bazı yönetici görümlü, esas yönetilme ihtiyacı sahipleri “büyütülecek bir şey yok” gibisinden söylemlerde bulunarak konuya oldukça naif bir açıdan bakabilmişlerdir. İşte tam bu noktada ‘ikinci mahluk harekatı’ başlamaktadır bana göre. Çünkü o yaşta dayak yemiş olan futbolcular yönetenlerin değil, bizlerin geleceğidir. (bkz. yönettiğini sanmak)

Olaya sebep verenlerin biran evvel tespit edilmesini ve bir yanı hep eksikli olan medyamızın bu kişileri, ibreti alem aşkına boy boy resmettiği günler diliyorum.

Son olarak, yaşananlardan ötürü Türk Futboluna “geçmiş olsun” dileklerimi iletir, yeşil sahalarda yeni ‘mahluk harekatlarının’ olmadığı günler dilerim.

Sağlıcakla.

Bir Fenerbahçe taraftarı.