- Kategori
- İzmir
Mega köy izmir
Bir hafta sonu tüm yorgunluklarımı stresimi atayım istiyorum.
Köhneleşen izmir'den uzaklaşmak, kıyıdan biraz yosun kokusu biraz nergiz kokusu çekmek için uzanıyorum, Karaburun Mordoğan sahilleri, doğanın eşsiz güzellikleri insanı alıp götürüyor başka diyarlara .
Büyüttüğüm zeytinlerin altında çapaya sarılmış, ellerim kulağım karşı yamaçtaki kekliklerin sesinde, çalışmak üretmek, dinlendiriyor beni, bu topraklarda mutlu oluyorum.
Akşam erken iniyor yarımadanın dağlarına; artık ayrılma vakti, mis kokan nergizleri, sümbülleri dermeden mor dağları en güzel nağmeleriyle inleten bülbülleri, keklikleri ürkütmeden yola koyuluyoruz .Dönüş yolunda Balıklıova yine yoğun bir trafik, Özal yine mangalının başında, denize uzanan masalarda servis bekleyen müşterilerine balık pişiriyor, ızgaraların dumanı, mis gibi kokan rakının yayıldığı Balıklıovanın yoğun trafiğinden sarhoş olmadan sıyrılıp çıkıyorum.
Bu güzergahta araç kullanmak büyük keyf veriyor bana ta ki Fahrettin Altay'a gelinceye kadar .
Burdan sonrası İzmir işkencesi trafik adım adım ilerliyor.
Ayaklar pedallarda debriyaj/ gaz/ fren debriyaj/ gaz/ fren ............./ ............/............./ yol bitmek bilmiyor, topu, topu üç , dört kilometrelik bir yol, abartmış olmayayım 45.dakikadan önce Basmaneye varamıyoruz, ayaklarımız bir ağırlık antrenmanından çıkmış gibi kas katı kesilmiş, üzerine basamıyacak durumda, hafta sonunu tamamlamış olarak dönüyoruz evimize.
Evet bu köy bizim köyümüz.
Beş bin yıllık tarihi olan bir köy, medeniyetlerin beşiği olan bir köy.
Cumhuriyetin, laikliğin, çağdaşlığın simgesi olmuş mega köy İzmir.
Bu şehir hiçbir zaman böylesine kötü yönetilmeyi hak etmedi.
Aç gözünü Aziz Başkan etrafında İzmir'i yağmalayanları gör artık.
Aç kulağını dinle, İzmir halkının sesini, o ses seni doğru hedeflere götürür.
Yoksa yarın çok geç olacak, dürüstlüğünden doğruluğundan eser kalmayacak, Başkan çıplak diye herkes haykıracak .
Anadoluda küçük şehirler bile İzmir'den çok daha iyi gelişmekte.